Çocukluktan beri okuyup devlet memuru olup çocukluk sevdana kavuşma hayali kurarken
Ne hallere ne dertlere düştük
Çocukluk sevdamıza acımadan narkörce ayırdılar
İstemeden zorla sicili bozuk dansöz hırsızla evlendirdiler
Hak mıdır adeletli midir
Hangi imanda hangi dinde
Böylesi düzensiz kanunsuzluk vardır
Sanki hiç bir dertlerim yokmuş gibi
Birde öksüz evladın acısını dertlerini başıma sardılar
Gelde isyan etme gelde acı yükün altından kalk
Çocukluk sevdamın gözlerinin içine bakarak
Bazen güldüm bazen ağladım
Bazen de gözlerimle sevdiğimi söyledim
Çekip gidesim var çok uzaklara
Buralarda kaldıkça
Çocukluk sevdam aklıma geliyor
Yoruldum gizli gizle sevmekten
Gizli gizli kavuşma hayalleri kurmaktan çok yoruldum
Çocukluk sevdamın çiçek gözlerine bakacak
Yüzüm gözüm kalmadı
Yalan Dünya'da acılar molasında
Ölüm sancısını çekiyorum
Dansöz hırsızla evlendiğime bir değil bin kez pişmanım
Beni hırsızla evlendireceklerine keşke öldürselerdi
Zaten beni çocukluk sevdam dan ayırdığından beri öldürdüler
Biz bu yalan dünyaya yaşamak için mi yoksa
Acılar ayrılıklar sancısını çekmek için mi geldik
Ne olduğumuz ne yaşadığımız belli değil
Ölüm icabı dünyaya geldim
Ölmek için yaşıyorum
Çocukluk sevdamı kaybetmekten korkarak yaşamaktansa
Kimsesizler ülkesine gitmek düşer
Acaba biz tanrı kulu değil miyiz
Belki öteki dünyada kavuşuruz
Bu yalan Dünya'da kavuşmamız çok zor
Sinirlendiği zaman gül yüzünde çiçekler açıyor
Yinede benim olmasada
Hayali çocukluk sevdası güzeldi
Bizim çocukluk sevdamız
Ne geceye ne gündüze
Ne akşama nede güneşe benzerdi
Bizim çocukluk sevdamız ölene dek sevmeye benzer
Sinirli hali bile nazlandırır
Hayali kurması güzeldi ama
Sonu hep acıyla hüsranla dolu
Çiçek bakışlarını ölene dek hiç unutmayacam
Ölene dek yaralı yüreğimde kalacak ve yaşatılacak
Yaşadığım kaderim kötü
Elden hiç birşey gelmez
Biz hayat ekmeğinin serserisi olmuşuz
Her çiçeğin kökü
Her ağaçın kökü bir değildir
Onun yaşadığı hayatla benim hayatım bir değil
Sonsuza dek çiçek yüzü hep gülsün neşeyle dolsun
Yeter ki hep mutlu sevinçli olsun
Hayatını yaşantısını lüks yaşasın
Ağlamaya acı çekmeye razıyım
Biz dünyaya yaşamak için değil
Acılar çileler çekmek için gelmişiz
Acıların mezarı toprağı olduk
Güldüğü zaman gülücükleriyle çiçekleri yeşertirdi
Varsın hep gülsün çiçekler hiç solmasın
Mutlu musun kahpe felek
Çocukluk sevdamdan ayırdın
Diri diri mezara gömdün tatlı mısın
Zaza Tuğrulun mezarını kazdırdın
Mutlu musun kahpe felek
Sen nasıl bir zalim feleksin
Bana acıların kelepçesini taktılar
Ayıranlar hakim oldu
Çocukluk sevdam dan ayırarak ayrılıklar mahkemesini kurdular
Beni çocukluk sevdamın ayrılığıyla yargıladılar
Ceza olarak kanı bozuklarla evlendirdiler
Ey Tanrım ben cezaya itiraz ediyorum
Beni hayata bağlayan
Beni yaşatan,beni ayakta tutan
Bana nefes veren
Yaşama gücü veren
Çocukluk sevdamdır
Çiçek sesini duymak bile yaşam gücü veriyor
Bunu bana çok görme ey Tanrım
Çocukluk sevdamı gördüğümde
O an sanki tüm dünyaları
vermiş gibi çok sevindim
Ben çiçek yüzüne bakmaya kıyamazken
Onlar kıydılar acımadılar
Bizi bizden ayırdılar
Belki çocukluk sevdamı bir daha hiç göremeyecem
Çiçek yüzüne bakmayacam
Sinirli tatlı hallerine hasret kalacam
İnşallah mutlu yaşıyordur
Hiç ağlamazsın üzülmesin
Hep mutluluklar içerisinde yaşasın
Eğer birgün ölürsem
Mezarımda toprağımda
Kefenimde tabutumda
Çocukluk sevdam olsun
Ey Tanrım çocukluk sevdamı her kötülüklerden her kötü belalardan koru
Ey Tanrım sen çocukluk sevdamı koru ayakları taşa değmezsin
Öyle çok temiz kalpli ki
Kalbin güzelliği çiçek yüzüne yansımış
Beni zaten ölmekten ölülerden beter ettiler
Zaza mahsun Tuğrul