ALLAH RIZASI İÇİN BİR SADAKA...
Sadaka, karşılıksız olarak allahın hoşuna gitmek için verilen dir.Selam olur, güler yüz olur, faizsiz borç verme olur.. Malının(zekat) , bedenin(fitre) , tuttuğun sözün(ahid, adak) , işlediğin affedilebilir suçun(kefaret),rastgele verdiğin(gönüllü bağış) gibi şekilleri vardır..
Sadece bizim dinimizde değil bütün dinlerde olanın, olmayana borcu ya da olmayanın olanda hakkı gibi telakki edilmiş ve rızasına dayalı bir ibadet şekli olarak kabul edilmiştir..
Anahtar kelime rıza dır..
Rıza nın üstüne, ipotek koymak, onun sakatlamasına yol açacak, baskılamak, menfaatlendireceğini düşündürmek, rızayı dolayısı ile de ibadeti sakatlar.. Niyet etmezsen, abdestın tamamlanmaz yada ufacık bir gaz kaçırma abdestını bozar.
Yardım kuruluşu çalışanısın, Hasılatını toplayan çiftçinin tarlasına, ürünü deposuna girmeden sadaka istemen sakatlık yaratır. Yardım kuruluşunun başındaki kişinin vali ile fotografı olması, valinin  eşi olması menfaate yakın olma düşüncesi yaratır. Sadaka da Sakatlıktır.. .
Kişi kendi temiz iradesi ile allah rızasını kazanmak için tüm ibadetlerini  yapar.. İster cihad olsun ister oruç olsun sadece kişi kendini kurtaracaktır.. Cihadı ister nefsiyle yapsın, isterse kafirle yapsın sadece kurtaracağı kendisidir.
Dinimizde Ruhbanlık sınıfı kabul edilmediği için  her reşit ergin ve mümeyyiz olan imam kabul edilmiştir.Davet vardır ama misyonerlik yoktur. İmamlık görevi de İmtiyaz olarak değil eşitlikçilik gereği,  akli baliğ her müslüman erkeğe görev olarak verilmiştir. İmtiyaz sadece takva sahibi olan ibadeti yerine getirene verilmiştir. Ve yine kendisini kurtarması için öngörülmüştür...
TC de yaşayan müslümanlar devlete verdiklerinden sonra geriye kalan sabit, taşınabilir, trilyonlarca doların malikidirler..Ortalama Bir dairenin 100 bin dolar yazlık villanın 200 bin dolara satıldığı bir ülkede aç insan olur mu? Din satışa gelmişse olur.. Sadece bir vakfa ait 200 e yakın (40 istanbul da) tanesi ortalama 10 milyon dolar olan binalara sahipse bir yerde terslik var demektir
Sadaka yı vermeyi bile sıkı sıkıya şartlara baglamış birimlerini bile belirlemiş bir dinin yardım akışında sıkıntı var demektir.
Misyonerlik bizim dinimizde yoktur. Son din allahın dini ve allahın korumasındadır. "Onu biz grtidik biz koruyacagız"  Sen tebliğ etsen de davet te bulunsan da bı sadece  seninle e inadetinin bir parçası olarak alakalıdır.. Cihad da bile önce davet vardır. Bu bir kibarlık gösteridir. Binlerce kişiyi toplayıp, eğer düşman kelimeyi tevhid ederse  sonrası savaşmadan ayrılmak nezakettir.. Balkanların islamı kabulu sufilerin, yaşam kalp ve beyin bütünlüğü ile gerçekleşmiştir..Davet edenin niteliği n plana çıkar.. 
Yardım kuruluşlarının islam da tekelleşmesi, tekelleşmenin kendi için yarattığı yönetici sınıf ve kadroları ile ahlak ve din dışı ilişkileri ve yardım akışında, dışarıya karşı olumsuz yansımaşarı, beranerinde getireceği kaçınılmazdır. . Ki böyle bir yapılanmanın siyasi sonuçlarını olduğu ve bunun da ülkede yaşayan diğer insanlar ve inananlar üzerinde olumsuz etkisi olduğu sosyal ve siyasal bir gerçektir. 
O halde tekelleşemnin dini anlam daki yapılanmaları" yerel fakir benim fakirim benim fakir akrabam" şeklindeki olması yardımların doğru ve yerinde olmasına imkan sağlayacaktır.Yasal şubeleşmeleri sadece il bazında olmalı birden fazla ilde şube açıp organizma haline dönüşmeleri allah rızası için gereklidir.. Aksi halde yardımların ve yöneticilerin  şakülü kaymktadır..Kızılay ve kamu içindeki kanunla kurulmuş yardım  ekipleri, yardımların uluslararası dağılımında aracı olmaları ile sağlandığında ülkemizde aç ve açıkta insan kalmayacaktır..
Yoksa verdiklerimizin yanında yediklerii kadük kalır (her yurda bir müdür, müdüre yardımcı, odacı bekçi deeken gönüşlük esası ortadan kalkar ptofesyonellik girer) 

TORUN HALİLİ
( Allah Rızası İçin Bir Sadaka başlıklı yazı HALİLİ tarafından 4.05.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu