Son deminde yaşamın gece gibiyim şimdi.
Zifirisinden hem de,ışımaz yüzüm.
Ne ayım var aldığını veren,ne yıldızlarım güneş gören.
En uzak diyarlarındayım ateş böceğine muhtaç.
Serpenteğinde dünyanın üşüyorum,yalnız yıkılmış.
En dibinde bulanık suların...
Ben yokum,bensiz gecelerin doruğuna çıkılmış..

Ayrıklığını yaşarım ruh ve beden gibi,ölüm yolunda.
Toprak kardeşliği,sarmalar da içimi,
Derinlerde bir ah olur kelimelerin suskusu.
Şimdi Tanrıya isyan vaktidir, her ayrılık şarkısında.
Güneş penceremde ürkek bir kuş masumiyetinde,bakar içeriye.
Günah, günah der gibi...
Bakışların bir kurşun olur nefretle sıkılmış.

Eskimeyen ne kaldı...sen ,ben ve tablodaki resim belki.
Bir de dünü hatırlatan şayak geceler...
Dün yaşadım ,dünde yaşadım...Kederim dünden evvelki.
Hayallerin olmasa,küserim yaşama,
Başım alıp,çeker giderim bil ki...
Hala bir hüzün sarmalındayım,ağlayan gece yalnızlığıma.
Ozanın telinde,dilinde,
Her söz kına niyetine yakılmış...
Kurşun niyetine ayrılığın ardından sıkılmış...

( Yaşamın Son Demi başlıklı yazı Lütuf VELİ tarafından 5.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu