Zaza Tuğrulun gerçek hayatta yaşadığı anılar hikaye veya roman değildir kafadan uydurulmuş değildir gerçek hayatta yaşanmış olaylardır,ister inanın ister hiç inanmayın
2011 yılın yaz aylarında İstanbul Güngören Atatürk ilköğretim okulun karşısındaki parkta bir elim de şarap şişesi oturdum bir köşeye
Baba Seyfi Doğanayı dinleyerek çocukluk sevdamı aklıma getirdim düşünerek şarabı içmeye başladım
Yanıma yaşlı bir amca geldi
Bana hayırdır evlat neden içiyorsun sevdiğinden mi ayrıldın ne derdin var ki bu kadar çok içiyorsun
Derdini anlatmayanın derman bulamaz derler anlat evlat ne sıkıntıların dertlerin var
Bende bir yandan içiyorum bir yandanda amcaya derdimi anlatıyorum
Fakirlik yüzünden ve cahillik yüzünden çocukluk sevdama nasıl sevdiğimi söyleyecem nasıl çocukluk sevdama kavuşacam ben çocukluk sevdama kavuşamasam nasıl yaşarım
Karşısına bitmiş tükenmiş halimle nasıl çıkarım
Eş dost akrabalara başka kişi olduğunu söyledim
Gerçek çocukluk sevdamın kim olduğunu söylemedim
Hem kendimi hemde onları kandırdım
Çünkü gerçekten kim olduğunu söylersem
Benim gibi rezil olmasın
Benim gibi hayatı yaşantısı bozulmasın
Benim gibi okumamış cahil kalmasın
Okusun devlet memuru olsun
Kendisi gibi güzel bir hayatı yaşantısı olsun
Sonsuza dek hep mutluluklar içerisinde yaşasın
Varsın kavuşamasamda ölene dek yaralı yüreğimde yaralı gönlümde hep gizli kalsın
Geceleri onun için ağlarım
Gündüzleri onun için güneş ışıklarında yanarım
Şimdi söyle amca ben bu halimle karşısına nasıl çıkayım deliler gibi taparcasına seni çok seviyorum diyeyim
Söylemeye yüzüm yok
Çok sevdiğimi söylersem belki kızar darılır küser bana karşı düşman olur
Yaşlı amca bana
Bak evlat sana şimdi anlatacam ama belki sana komik şaka gibi gelir ama
Ben senin içini okudum ve
Başına gelecek geleceğini okudum çözdüm
Sen ilk önce hiç sevmediğin birisiyle evleneceksin yuva kuracaksın ama
Evliliğin uzun sürmeyecek kısa sürecek ve
Çok acılar yaşayacaksın sorunlar yaşayacaksın
Hatta belki bir çocuğunda olacak
Er geç erken boşanacaksın
Çektiğin acılara çilelere ödül olarak
Yüce yaradan seni çok sevdiğin çocukluk sevdana kavuşturacak ama
Sabırlı güçlü olacan
Hiç yıkılmayacan dim dik ayakta duracan
İsyan etmeyeceksin
Sürekli Allaha dualar et sevdiğini Allahtan iste
Elbet birgün seni sevdiğine kavuşturacak ama
İlk önce dediğim gibi acılar sorunlar çileler çekeceksin
Senin kaderinde bunlar vardır kaçışın kurtuluşun yok
Bende yaşlı amcaya
Peki diyelim başıma bu olaylar geldi
Çocukluk sevdam başka birisiyle evlenecek mi yuva kuracak mı
Yemin ederim ki yaşlı amca bana direk
Hayır evlenmeyecek için rahat olsun
Yaşlı amca dua mı etti beddua mı etti bilmem ama
Yaşlı amcanın bana anlattıkların hepsi doğru çıktı
Keşke çocukluk sevdama kavuşabilsem
Yüce Allahtan tek isteğim tek dileğim çocukluk sevdama kavuşabilmek
Onunla ölene dek yaşamaktır
Ben bunları anlatırken belki bana kızacak darılacak küsecek
Beni öldürsün ondan sonra küsecekse küssün
Artık dayanacak gücüm kalmadı dayanamıyorum yokluğuna hasretine
Onsuz acılarım çilelerim bitmek bilmiyor
Gece gündüz aklımda fikrimde
Acıların hesabını ödedim ama
Mutlulukların hesabını ödeyemedim
Ayrılıkların garsonu acı dolu hesap defterini getirdi
Çektiğim çileler ödedim hesabı
Her şeyin hesabını ödedim ama
Bir tek çocukluk sevdama kavuşmanın hesabını ödeyemedim
İnşallah bir gün çocukluk sevdama kavuşurum
Zaza mahsun Tuğrul