Ey İstanbul gözlerde dökülen
Yaşlarda yine sen varsın bilmem
Ne eylersin Fatih'in adıyla konmuşsun
Her zerreye lakin yaşanmadan
Anlatılmazsın ki hiçbir şeye
Rahman ve Rahimdi seni söyleten
Her gönül çağlaması senden geçerdi
Vefakâr canlar kız kulesiyle aşkı
Seçerdi yedi tepende güneşi görür
Gibiyim görünenleri yine sen seçersin
Ey gönül ızdıraplarına merhem olan
Şehir ey yaratanı mahcup etmeyen
Dilber gökyüzün hiç olmadığı kadar
Engin sultan Ahmet meydanın
Gereğinden fazla huzur ihsan eyliyor
Şimdi ise küçük çocukların var
Boğazı selamlayıp gözlerdeki hayalimsi
Sevinç yumağında kayboluyor bilmeden
Seni anlatmak mı imkana meyil vermeli
Bedesten tozlu yollar nerede kim bilir
Ey uğruna canların hiçe sayıldı
Medeniyetler beşiği nakış nakış
Olmuş gecen yağmurum keyfi
Yudumluyor İlk durakta sen varsın ki
Dökülen ellerinin kokusu hoşçakal
Dememi bekler diyemem asla sana
Açılan her kapıda istanbul aşkı karşılar
Gözlerimi sonsuza dek kapanmasın ne
Olur son dileğim yine sensin Ey İstanbul
Not:Bu eser Ümraniye Belediyesi'nin
Düzenlemiş olduğu İstanbul konulu
Şiir yarışmasına katılmıştır
Bilginize sunuyorum.
İbrahim KANDAMAR
13.03.2010