Arada bir yazıp çizmek herkesin hakkı olsa gerek! Herkes her konuyu irdeleyebilir, işleyebilir, yorumlayabilir.
Herkes edebî ve edepli olmak koşuluyla kelime ve üslup seçimini özgürce yapabilir ancak zaman ve enerji gasbı ile okurları tutsak eden destansı çalışmalar pek makbul değildir.
Şahsen sağlık sorunlarımı ve öncelikli işlerimi bir yana bırakıp okuma ve yorumlama derdine düşmem, kusura bakılmasın!
Hele ‘Dostlar alışverişte görsün!’ misali ulu orta boy gösterip kendini kanıtlama ihtiyacı duyanlara saygı sunabilmek hayli zor olsa gerek!
Kullanılan dilin özgün kuram ve yazım kurallarını yok sayma lüksüne sahip değiliz. Dili yozlaştırmak suçunu işleyenler ise vicdanen ve hukuken sorunlu ve sorumludur.
Dil de insan gibi doğup gelişen, güçlenen ve kurallarıyla yaşayan saygın bir yapıya sahiptir.
Laf salatası yaparak okurları doyurmaya çalışmak abesle iştigal etmek olup, kimsenin zaman ve enerjisini çalmaya hakkımız yoktur.
Türkçe dil ve edebiyat sitelerinde Türk dili ile yazılan şiir ve yazılar paylaşılır, diye bilirim ancak kırık dökük yabancı dil birikimiyle sayfaları, sütunları doldurmak da neyin nesi diye taaccüp ederim.
Bir de hep aynı konuları işlemek ve okurlara sunmak biraz sıkıcı olmuyor mu?
Yapılan çalışmalar enine, boyuna ve derinlemesine gözden geçirilip, olası yazım kuralı hataları düzeltilip sitelere servis edilmelidir.
Anlamını ve yazılışını tam olarak bilmediğimiz sözcük, terim ve deyimleri kullanmak pek trajikomik bir hâl olsa gerek!
Her şeyden önce dile vâkıf olmaya çalışmalı, temel dil bilgisi ve yazım kurallarını özümsemeli, çalışmada söz ve öz bütünlüğü sağlanmalıdır.
Az kelime ve cümlelerle çok şey anlatmak yerine çok kelime ve cümlelerle az şey anlatmak yeğlenmemeli!
Çok laf yapan gaf yapar anlayışıyla edebî, edepli ve keyifli çalışmalar yaparak yürekleri ısıtmak ve beyinleri ışıtmak öncelikli amacımız olmalı, derim.
Tüm şair ve yazarlara başarılar dilerim. Saygıyla.
17.09.2022