Otuz Beş Sayfalık Mektup 2
sayfa 2
Unutmadım elbet,gecikmemin sebebi;kendimi toparlamak kendime gelebilmekti.Şimdi halimi sorarsan eh işte...Senin meşhur bir deyimin vardı diline pelesenk ettiğin;(İç güveyinden hallice) işte ben de öyleyim gardaş.Yaz döneminde babama aileme bir çıtır geçmiştim.veremezsem bu baş belası dersi,başıma geleceklerden...Haberliydi zaten onlarda bu durumdan...
Elimde valizle görünce önce anam, sonra babam ve tüm ailem yıkıldılar.Sanki cenaze varmış gibi hiçbirinin ağzını bıçak açmıyor.Ben ağlıyorum,ama gözyaşım tükenmiş yol boyunca ağlamaktan...Abartısız bir kaç saat bu iç karartıcı hal devam etti.
Gelenler gidenler oldu hısım akrabadan.İşin yoksa bir de onlara ifade ver.Nasıl kendimi alıp dağlara vurdum bilemezsin dostum...Üç gün boyunca o tepe senin bu tepe benim gezdim durdum.Ev halkı perişan,üzgün...Senin o son gecede söylediğini söylemiş gariban babam.(O deli oğlan kendine bir kötülük yapmasın)Neden hep böyle düşündünüz,sen babam ve daha bir çokları? Haksız da değildiniz ya... Düşünmedim de değil hani...O tabiatla başbaşa olduğum günlerde de bir çok kere uçurumlarda hep ölmeyi düşündüm .Bir keresinde atmak üzereyken kendimi, senin sesinle kendime geldim.O kadar gerçekçi bir seraptı ki bir sille gibi kendime getirdi sesin...Dostluğumuz için yapma diyordun...Yapamadım can dostum,sana bir de can borçlandım...
Gardaş,
Epey iç kararttım , biraz da gülelim mi ne dersin...Bunca can sıkıcı olayın içinde bir takım komiklikler de yaşadım... Komşumuzun kızı var , çok severim cimcimeyi.Benim geldiğimi duyunca tutturmuş ben Hayri amcamgile gideceğim diye...Ne söylediyse anası.Ağlayarak geldi.Daha dört beş yaşlarında...Sarıldı boynuma...Amcacığım seni çok üzdüler mi,canını çok yaktılar mı...Uf oldun mu...Yüksekten mi attılar seni...demez mi...Nasıl boşalmışım göz yaşım çıkıncaya kadar katıla katıla gülmekten...Benim gülmem ortamı da epey neşelendirmiş ve o gün hiç olmazsa bu cimcimenin sayesinde neşe vardı ufkumuzda...
Sayfa 3
Evet dostum,bu küçük mutluluk oyunundan sonra tekrar hayatın gerçeklerine dönersek;O üç günün ardından hayat normale dönmeye başlamış ama ben normal değilim ki;hani askerden dönen gencin bir türlü üzerinden atamadığı bir karavana vurgunluğu varmış ya bende öyleyim.Sabah gözümü açıyorum,üzerimi giyiniyorum,okula gideceğim...Nice sonra memlekette olduğumu anlıyorum.Hep bu hayal kırıklıklarıyla geçti günlerim.İnanır mısın gardaş;Gece yarılarına kadar ettiğimiz sohbetler,uykusuz kaldığımız geceler,okey taşlarının şıkırtılarını bile özledim.Bilirsin kahve kültürüm senin kadar olmasa da sizlerle olunca ondan bile zevk alıyordum.Heyhat insan doğduğu ,büyüdüğü ,yaşamının çoğu zamanının geçtiği yerlere yabancılaşır mı?Ben bu diyarlara yabancıyım şimdi.Aman gardaş sakın ha... Bir ara okulu bırakmaktan falan bahsediyordun,böyle bir hataya düşme.Hele bir s...... için.Sevmek güzel ancak değeri anlaşılırsa....Biliyorum ki sen onu tüm içtenliğinle seviyorsun.Acaba o da senin sevgine layık mı?Yoksa gününü mü geçiriyor,şüphem var ondan yana...İnşallah ben yanılıyorumdur...
Bakmıyorum kendi halime de sana öğütler vermeye çalışıyorum. Kusuruma bakma gardaş, benimkisi dost hezeyanları...Bu arada kendimden senden bahsederken oda arkadaşlarını unuttum.Onlar ne yaparlar?Hakan yine kızların peşinde piyade mi? Alim garibim yine öyle mahsun mu? Dadaşım gardaşım Mücahidi de sakın unuttum sanma,hepsi gözümde tüter...
(
Otuz Beş Sayfalık Mektup 2 başlıklı yazı
Lütuf VELİ tarafından
12.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.