Şairim edebimle, yazarken yorulmayan,
Gizli ahlar duyarım bakıp da görülmeyen.
Kâh ağlarım yoksula damla damla kalemle,
İçim coşar uğruna bin bir çeşit elemle.
Madenciyim madende, inmesem de aşağı,
Tasavvuf yazar iken, tığ bend saydım kuşağı.
Bazen savaş veririm eşkiyayla dağlarda,
Çağlarım ana gibi, şehitlere ağlarda.
Buz dağı değilim ya, duyup da hissederim.
Acılara virgülü, koyup da hissederim.
Belki paylaşmam zordur, sırtımda ki gocuğu,
Ama anlatmam lazım, yetim, yoksul çocuğu.
Lânetlemem gerekir, yazıyorsam zulümü,
Susmam, susturamazlar koparsalar dilimi.
Sermayem olmasa da, yeşil, ağaç ve orman,
Bilirim ki yazmazsam, hava da kalmaz derman.
Topluma mesaj ile fidanımı dikerim,
Gelecek nesillere, her gün tohum ekerim.
Madem ki yaşanıyor, tecavüz, şiddet, taciz,
Kadın başta tac ise, kalem kalır mı aciz?
Dilde gam var dil acır yüreğe işler sızı.
Şair gözünden tanır, üç kağıtçı hırsızı.
Adalet hassas nokta, kalem her dem izinde,
Tecelli bozulursa, türkü olur sazında.
Ata'mı görmesem de, aşinayım yüzüne,
Çünkü ben kalemimle, düştüm onun izine.
Nene hatunum belki, belki Seyit Onbaşı,
Sayfa sayfa anlatır içimde ki gözyaşı.
Kızıldır kelimeler, heceler yıldız, hilal,
Kulağımda hep o ses, o Habeş-i, o Bilal.
Diyorsam ezan susmaz, bu bayrak inmez asla!
Anlatırım günlerce, bitmeyen ihtirasla.
Sorumluluk bilinci, kalemde ki yükümdür,
Şairin söylediği adil ise hükümdür.
Bana dokunmayana, diyemem ki bin yaşa,
Devrimci bir ozanım, ne ağayım ne paşa.
Şair duygu yüklüdür, tesellisi yazıdır.
Olan şiire olsun, şiir bizden razıdır.
Ünalan'ım diyor ki; "Söz uçar, yazı kalır"
İçimde coşanların sayfada azı kalır.
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
15 Ekim 2022 Saat 17.50
Bahçeli/Bor/Niğde