BİLİNC
istanbul trafiginde arac sayisi 4.5 milyon 2008 yılında 2 milyon 700 bin 14 yılda tam iki katına çıkmış..Araç sahibi olmak eskiden zenginlik gosterisi idi.simdi affedersiniz ama enayilik göstergesi olma yolunda ilerliyor..
1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiğinde; ulusal sınırlarımız içinde, 13.900 km'si stabilize şose ve 4.450 km'si toprak olmak üzere toplam 18.350 km yol ve 94 adet köprü vardı.
Eylul 2022 itibari ile itibarıyla 29.377 km'si bitümlü sıcak karışım (BSK) kaplamalı, 36.822 km'si sathi kaplamalı (SK), 2.515 km'si ise diğer yollar olmak üzere toplam 68.714 kilometre yol ağına sahiptir. Bu yol ağının 3.633 km'si otoyol olmak üzere toplam 28.722 km'si (yüzde 42) bölünmüş yoldur.Trafik problemi çözüldü mü?Refah içinde yasam oldu mu?Yoksa trafikte insanlar birbirini bogazlamak uzere programlanmış gibi mi oluyorlar?
1951 yılına kadar Fırat nehrini geçmek isteyen araclar günlerce sal kuyruğunda beklerdi..
1973 yılına gelindiğinde 15 Temmuz Şehitler köprüsu yapıldığında sadece kesintisiz kıtalar arası yolculuk değil devasa yatırimlar yapabilme kudret bilincine varan bir Türkiye ,3 köprü ve deniz altından tunelle baglanmanın da habercisi oluyordu..
Tarihi köprülerin onarımı işletmeye açılışı,dagları delinmiş dev tüneller ile sehirlerin birbirine bağlanması trafik akışına çözüm oldu mu ?Hayır .Olmaz da..
Paris de Şanzelize de yürürken Türk aydınları,ilk Elcı 28Mehmet Çelebi,geri kalmıslıgın önünü 18.yuzyildan itibaren yapılacak gösterişli binalarda , yollarda kenarlarına dikilmiş çınar ağaçlarında ararken Fransızlar, demir yığını ile güc gösterisinde bulunmuş, o yüzyıllarda fuar merkezleri kuruyorlardı..Aynı zaman diliminde Nehir altına ABD de asansörle inip,köprü insaatları yapıyorlardı.
Dogru anlama ,dogru tanımlama, anlamayanlar içinde doğru tarif, sorun çözümü icin 3 gerekliliktir..
Ankara da Çankaya dan gelen -Şanzelize caddesi gibi- uçak mı inecek denilen yolu dizayn ettik. Kaldirimları geniş bıraktık kenarlarına da çınar ağaçlarını diktik..Elimize ne geçti? Ankara da trafigin en çok tıkandığı yapılan alt geçitlerini her yağmurda suyun bastığı bir asfaltlı dere yatağımız oldu..
Paris de Londra da yerin 9 kat altına kadar her katta gecen yüzyıldan beri metro ve tren agı ile toplu taşıma bilinci oluşturulurken ,aslında kornasız keşmekeşliğin olmadığı,doga ve tarihin yok edilmedigi yol inşaat tabelalarının ikide bir önünüze çıkmadığı,iki milyon nufusun cok uzerine çıkmayan bir paris hediye edildigini de görüyorsunuz..
Türk insanı nerede hata yapıyor?İstanbul Ankara gibi sehirler neden ömür törpüsüne dönüsdu?
Tesadufler, sadece yasam sebebimiz olarak belirleyici değil ,ölüm sebebimiz de bu şehirlerde olabiliyor..Türkiye nin tüm şehirlerinden bu kentlere aynı anda binlerce sefer düzenlenirken"her seferin" şehrin-havasına-sessizligine-temizligine- düzenliligine bir tecavüz olduğunu biliyor muyuz?
Yüzbinlerce km uzunluğunda yeni yollar yapılsa ,yeni köprülerin sayısını binlerle ölçsek bu kesmekeslik engellenemez.
Tarihte At binle bireyselligi en ucta yaşayan bizler,geleneksel at bin bireysellik bilincini, toplu taşıma- birarada yasama ve karşı yana saygılı olma bilincini geliştirmek zorundayız..Yoksa birbirini tanımayan insanların, belkide köpek saldirisina uğradığında diğerine yardıma koşacak insanların bir korna sebebi ile birbirini öldürdüğü, bok varmışcasına wc ye bile araçla gidildiği,güneş görmeyen kot altı-3 ler de, küflü kaçak catı katlarında yaşadığını sanan bir insan yığını olacağız..
Yığınsallıktan kurtulmanın reçetesi,nedir?Bilinç ve kendiliğinden oluşmaz ogretmen teknikleri ve uygulamaları ile bunu olusturursunuz..
-şehirler arası otobüs yolculuklarında tek gün cift gibi sınırlamalar getirilmesi hem otobuscuyu(boş gitmeyecek), hem yolcuyu(boş koltukların ücretini odemeyecek) hemde sehirleri koruyacaktır..
-Şehir nüfuslarını düşüneceksiniz.. Emekli olanların memlekete(tatil beldeleri haric,kütüğe bağlı olduğu yer ) donus ve ayrılmamak şartına bağlı bedava su bedava elektrik aksi halde ilgili tedarikcilere verilmiş cezai şart muvafaktnamesi
-isyerini tasiyacaklara ücretsiz nakil ve bir süreliğine bedelsiz yer tahsisi yapacaksınız
-Kendi şehirlerinde tercih yapan öğrenciye oncelik burs garantisi harc indirimi,indirilmiş bedelli yayınlar vereceksiniz..
-İssiz avare takımından,sokakta kalanlari is yurtlarına transferleri,tarihi el sanatlarına dair meslek öğrenmesi sonrası destekli isyeri açılışları sağlayacaksınız..
Şehirlerin restorasyonu değil rehabilitasyonu tüm belediyelerin ve merkezi idarenin önceliği olmalıdır..
Torun Halili