Bu deli muhabbeti bazen öyle bir hal alıyor ki üzülmemek elde değil. Çoğu yerde okudum. Bakıyorum çok ünlü yazarların bile birazcık tahtası eksik. Sitemizde ki arkadaşların da itiraflarını görüyorum.

Toplum huzurunda çoğunluğun kabul ettiği düşünceler iktidar olduğuna göre bizler tarih boyunca daima azınlıkta kaldığımız için hakikaten deli olduğumuzu düşünmeye başladım.

Kendi kendime soruyorum. Her gün yaptığım işleri tekrar tekrar sorguluyorum. Topluma karşı bir tarafta hata yaptım mı ? Birisinin kalbini kırmamak için elimden geldiği kadar özverili davranmama rağmen bu insanlar neden bizlere deli muamelesi yapıyor ?

Bu tür insanlarla kendimi kıyaslıyorum. Sorduğum sorulara cevap veremeyen insanlar her defasında "bırak ya memur sen kafayı mı yedin, nerden çıkarıyorsun böyle soruları
hayatın gerçeklerine bak, hayel dünyasında yaşama" gibi cevaplar alıyorum.

İnsanlar öyle bir tuhaf hallere bürünmüşler ki sanki günlük yaşıyor. Dünü, yarını hiç önemli değil. Bugünü kurtaralım da hayat nasıl olursa olsun düşüncesindeler. Acaba böyle düşünmek mi delilik, yoksa bizim düşüncemiz mi delilik diye ister istemez insan boşlukta hissediyor kendini.

Hepimizin bildiği bir gerçek var. Bu dünya geçici bir dünya. Bizi yaradan imtihandan geçirmek için salmış dünya düzenine. Sonunda hepimiz toprak olacağız. Hayel kurmak veya umutlarla yaşamak hayatın bir parçası olması gerek. İster hayeller yerine gelsin isterse gelmesin. Umut ederek yaşamak insan olmanın bir değeri değilmidir.

Ben yine de bildiğim gerçeğin peşinden ayrılmayacağım. İsterse cümle alem bana deli desin. Zannediyorum bu insanlar delilik kavramını ters izah ediyorlar. Halbu ki deli olan onlar. Zaten akıllı insanlar çok olsaydı dünya düzeni böyle karmaşık olmazdı. Bunların yüzünden bizim gibi deliler de zahmet çekiyor.

Bazen de delilik işe yarıyor. Bir iş yaparsın "Yahu bu bizim delidir ne yapsa yeridir" misali kimse sana dokunmuyor. Milletin ağzında komik duruma düşüp kahkaha ile gülüyorlar. "Yahu abi sen olmasan biz gülmeyi de unutacağız, iyi ki sen varsın, Allah seni bizim başımızdan eksik etmesin" demezler mi.

Gel de gülme. İnanın ağlanacak çok hallerimize zoraki gülme krizine girdiniz mi. Kahkaha ile gülmemek için kendimi sıkıyorum. Sıkıntıdan başlıyor karnım ağrımaya. Bakıyorum kendime kötülük ediyorum. Ne olursa olsun diyerek bırakıyorum kendimi başlıyorum gülmeye.

Hoppala bu defa "abi sen niye gülüyorsun" demezler mi. Ne cevap vereyim, nasıl olsa deliyiz "Siz gülüyorsunuz diye gülüyorum" diyorum. Millet daha çok gülmeye başlıyor.

Hele bir keresinde bu gülme krizine öyle kaptırmışız ki fazla gürültü yapmışız. Odanın kapısına karakol amiri dikildi. "Ne oluyor burda arkadaşlar" diye söylendi. Bu lafı söylerken benim gözlerimin içine bakarak söylediğinden ben de "ah be amirim ben ne olduğunu çözebilsem, millet bana gülüyor bende onlara gülüyorum" diye cevap verdim.

-Gülünecek konu nedir onu anlatın da belki bende gülerim

-Valla amirim konuyu da kimse bilmiyor

-Yahu arkadaşlar siz delimisiniz

-Arkadaşları bilmem de herkes bana deli diyor

-Peki sen delimisin

-Deliliğin tarifini bir bilsem cevap vereceğim

-Allah Allah bunların hepsi kafayı yemiş

Fırçayı yedik. Amir söylene söylene gitti. Arkadaşlara baktım kimsede ses yok.

-Niye biriniz çıkıp ta cevap vermiyorsunuz, insanca soru soruyor

-Abi biz senin gibi deli olsak cevap verirdik

-Gürültüyü yapan sizlersiniz, delilik yapan benim öyle mi

Olsun bakalım. Yine deli biz olalım. Aslında bir soru sorulduğunda cevap veremeyen ya dilsizdir ya da delinin tekidir. Demek ki deliler her türlü soruya cevap verebiliyor. Cesaretli oluyor. Yüreklerinde korku denen bir şey yok. Acaba deli mi çok yürekli yoksa her konuda bilgisi olup ta cesaretle cevap verende mi ?

Bu yüzden delilik kavramının bir türlü ayarını çözemedim. Acaba sizler bana deliliği tarif edebilecek misiniz. Benim gibi düşünenler gerçekten deli mi ?

Olsun be dostlar ben deli olayım
Herkesin hal hatrını sorayım
İsterse cümle alem gülsün halime
Yeter ki ben insan gibi adam olayım

Takılmayın peşime deli olursunuz
Ağlanacak hale güldürürsünüz
Siz siz olun bakın keyfinize
Yoksa benim gibi sürünürsünüz

Tüm yazı dostlarıma sağlık dilerim
İster deli deyin ister akıllı
Hepinizin değerli olduğu
Şu miskin yüreğimde saklı


15.04.2010
( 175- Deliliğin Tarifi başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 16.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu