Şairin Günlüğü 03.06.15 Cuma

A Anıları 03 06 15 CUMA



Bu akşam acılar üst üste. Önce bir yavru kedinin ezilmesine tanık oldum, cız etti yüreğim. Sonra tv haberlerinde bir kadının maganda kurşunuyla öldürülüşüne canlı canlı tanıklık ettim. Bu iki sahne beni derinden yaraladı. 

Duygusalım evet. Ama bu kadar duygusallığa yer vermeyen bence insan bile değildir. Kayınbiradere göre normaldi her şey. Yapacak bir şey yoktu. Bense o iki ayağı teker altında ezilmiş yavru kedinin acı çekmesine odaklanmıştım. 'Keşke ölseydi de bu acıları çekmeseydi' dedim kendi kendime. Bu adam nasıl bu kadar hissiz olabilirdi. Sık sık kahkahalar atan bu adama şaşıyorum. 

Kızıma ilendim akşam 'aramıyorsun' diye. O da duygusala bağladı hemen. Kocasıyla tartışmış. O da aradı beni. Hastanedeymişler. Yasemin’in tansiyonu düşmüş. Görücüleri gelecekmiş. Kandil gecesi aranmamak etkiliyor beni. Dünürün ertesi gün de olsa araması bile olumlu izler bırakıyor bende. 

Demek ki sıla-i rahim ne kadar önemliymiş. Telefonla aramak yahut mesaj yoluyla da olsa hatırı sorulmak. Hocamı aradım telefonla ben de. Hanımı çıktı. Beni tanıyor besbelli. Konuşmasından anlıyorum bunu. Hoca’nın bir sürü hastalığı varmış. Sayıp bitiremiyor. Dua istiyor. Daha önce aramadığıma hayıflanıyorum. Geri doğru dönüyor yaptığım çiğlikleri hatırlıyorum. Kandil geceleri annemi, babamı aramadığım için üzülüyorum, bayramları es geçtiğim bayramlaşmalara yazıklanıyorum. 

Ali Nar hocamızın üzerimizde çok hakkı var. Kişiliğimizin son şeklini almasında büyük emekleri geçmiş. Birçok alanda onunla aynı düşünmesek te onun derslerinde anlattığı İslamcılık düşüncesini göz kırpmadan dinlediğimiz hatırlarım. Büyük Doğu ve Diriliş hareketlerini bize tanıtması, edebiyat dergilerini satması, Miyasoğlu’nu 'Edebiyat dersi için ehil biri' diye tanıtması, halefinin değerini kendisini gölgeleyerek ortaya koyması bizi çok derinden etkilemişti. 

Onun yol göstermeleri olmasa edebiyat alemine adımımı atamayacaktım belki de. Sezai Karakoç’u Üstad Necip Fazıl’, Yedi Güzel Adam’ı, Nuri Pakdil ve Edebiyat hareketini tanıyamayacaktım. Hareket dergisi ve Nurettin Topçu’yu bile o tanıtmıştı bize. 
Üniversite öğrenciliğimde yardımlarını görmüştüm. Bana ev tutmuş, burs temin etmiş, hatta beni evlendirmek istemişti de ben karşı koymuştum. Çıkardığım Bengisu Sanat dergisini okulunda satmış, parasını bana teslim etmişti. Kendi çıkardığı dergide şiir ve yazılarıma yer vermişti de ben ondan yazı ve şiirlerimi esirgemiştim. 


Ahmet Kemal

( Şairin Günlüğü 03.06.15 Cuma başlıklı yazı EDİP GÜL tarafından 3.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu