Fasist`e hemen hemen her saniye, her firsatta, her yerde
karsilasip rastlamak mümkündür. INDO-GERMAN tarihsel gecmisini Hindistan ötesi yüksek daglardan ve engin
vadilerden sürükleyerek uzun, yoksul ve
zorlu yolculuklari ardinda koyarak Iskandinav`lar üzeri Orta Avrupaya
indiklerinde soguk ve yari buzul iklimin kovaladigi siginacak yerlesik arama
miladini Kavimler Göcü diye de bilinen yeryüzü topluluklarinin özdes toplumsal
hikayesine benzer seyirle ROMA IMPARATORLUGU`nun kabul iznine bagliligin
kiyisinda kösesinde `Ileri Uc
`muhafizlari ve karakolculari olarak cografi nufusa gecis kaydini saglayip
kazanmislar Angla-Sakson`lar ve Germenler.
Alt basliklarinda Vandallar, Gotlar, Franklar, Saksonlar,
Angillar, Burgundlar, Bavyeralilar, Firizyalilar ve Almanlar gibi soydas kabile
guruplarini barindiran Germenler, icinde Etrüsk ve Kelt`leri yogurmus ve
eritmis ROMA merkezli LATiN kabilesinin Normandiya`lilar ve Vikingler`le daha
büyük, homojen ve genis toplumsal
karisimi yüzyillarboyu kiran savasarak en yabani acilarin büyüttügü enkazdan
hayatta sasirip yerip hayrete düsürecek hicbirseyin olmayacagina; ve akil-vicdan kabul etmez bütün herseyin
mümkün olabilecegini inanip kaniksayan SOGUKLUGUN temel dayanagini - düsünme
veya sorgulama yetenegi ne kadar ilerleyip gelisme saglarsa saglasin-
ROMALI`lardan eksiksiz devraldigi mirasla yasam felsefesine rehber sözlügü
edindi..
Bu yüzden de ekip bicme alanlari, sarp ve yüksek daglarla
kapli ormanlarini kökünden sökerek ancak
yamacta derede düzde tarima elverisli kilmanin yollarini bulan, burdan saglanan
tümüne yakin gelirini -yine kapilarinda canini vermeye hazir nöbette kul
olanlar sayesinde- gösterisli, korunakli
ve erisilmez satolarinda en acimasiz ve en adaletsiz kosularda taaa ciftci
ayaklanmalarina, kesiflerin artmasina ve
ticaretin gelismesine kadar ( yeni hiyararsik toplumsal yapilasmanin olusmasina
kadar ) soguk iklimde mecburen tutunmanin akil fikir teknoloji yollu üretmeden hayatta kalmanin asla mümkün
olmayan gayreti geregine kendi
kabugundan her sartta disari tasip cikmaya, Roma Imparatorlugunun gelenegi olan sömürgeci ve yayilmaci (KLONYALIST )
karakteristik özelligini de harmanlayarak sartlar ne denli iyilesir degisirse
degissin kökten getirdikleri kronik kalitimin sürekli baskalarina ( yabanciya )
karsi gerek sahip oldugu maddi manevi kazanimlari gerekse kendini kabugunun
altindaki disa vurulmamis asosyal gelisimsizligi her sartta icgüdüsel korku ve
kaygiyla zirhlanip, kin nefret horlama dislama ön yargi ve pesin hüküm verme
duygusal bozukluklariyla korumaya alma
huzursuzluguyla, bizzat kendi aralarinda karsilikli güven yoksunu ( vertrauen ist gut, aber kontrolle noch
besser ) `güvenmek evet belki, ama kontrol
olmadan asla `mantigiyla acligini bir türlü doyurup tatmin olamamis korkularla
bezeli cekimserligin ve tereddütlerin tüketim bagimlisi durumundadir Germen
Topluluklari Dünyasi.
Agirlikli olarak Orta Avrupa Merkezli güc, kuvvet, kudret,
ihtiras ve ihtisam saglama ve dengeleme ugruna felaket sinirini azmis
sapkinlasmis vahset dehset zulüm katliam ve cellatligin birbiri pesi ardina yasandikca
alisilmis olan kücük kiyametlere bagisiklik kazanildikca SÜPER öldürme ezme ve
yok etme teknigi artirilan bilimsel labaratuarlardan deney sahasi genisletildi ve cehennem hortlatma provasi yapildi.
Tipki Roma`lilardan devraldiklari usul icap üzere
kendilerinde olmayanlari, kendilerinin hic hukuku hakki olmayan dünya ötelerinden sorgusuz
sualsiz mal mülk edinmenin hegomonyaciligi güdülerek orali kul kurbanliklarina derdini belasini
yükleyen pahadan kosulsuz itaatlilikte kalmayip keyfiyet ayari tanrisal
kutsallikla özdesenlerin ölümlerden baska hic bir yasam hakkini tutumu talebi
davraisi tepkisi ve deger dengesini reva görmedigi; ve nerde ne zaman nasil buyrulursa öylece
itirazsiz tepkisiz sinen susan kaderci kabullenise mahkum edildi.
Kib u olgu halen hazirda , Yapay Zeka teknoloji cagi
katkisiyla eksilmeyip, artan kizil kiyametlerle istisnasiz tüm yeryüzünü kendi
mali mülkü ve tüm yeryüzü yoksul sefillerini de kendi kulu kölesi olarak
algilayip bilen hizla hükmü varligini sürdürüp devam etmektedir.
Yikim ardina yikim; ölüm ardina zulüm; kiyamet ardina bir
baska kiyameti kopartip kovalasarak Ikinci Dünya Savasi`nin hemen sonrasinda -ister
MONARSi idarelerinde olsunlar isterse Yari Baskanlik yahut tamamen Parlementer
Demokrasi- tüm örf adet ve siyasi
gelenege dair yanmis yikilmis Almanya`ya
hic degilse zaman eksen odakli
enkaz altindan ölüsünü toplama deneyimini cikararak Yeni Demokrasi
Ülkesi Kurma Proesi`ni gedikteki cukurdaki yeniden ayaga kalkmanin mutlak
geregi ve aracisi olacagi inancini
tutturup rayina oturtmak icin KONRAD ADENAUER…savasta galip gelenlerin de
karsilikli acik veren Soguk Savas diye tanimlanan Dogu-Bat Bloklasmasi zaafiyetlerini
bilerek aradaki gerilimi verimli kazancin gelir kaynagina dönüstürdü. `Kein
EKSPERIMENT ..!` diye bangir bangir bagirmayi bu hassas ince ve nazik durumu
asla maceraperest kapilmisliklara birakmaya tahammülü olmadigina kendisiyle
markalasmisligin slogani haline getirdi.
Cünkü beyanamesi,
rejimi, söylemi, sistemi, bahanesi ve düzeni ne olursa olsun, savasin toplayip
yeniden savasmaya biriktirdigi karsilikli kutuplasan her yerde, illa ve mutlaka
gerilimin bosalttigi iletkenlere ve aracilara ihtiyac vardi. Ikinci Dünya
Savasi sonrasinin maddi manevi tam destekli Nato gücünü arkalayan; Avrupa
Birligi kurulumuna lokomotiflik etmesi saglanan ve fakat ayni zamanda da
ekonomik zenginligini teknolojik üstünlügünü her sekil isgalciligi aradan
kaldirmaya dair Sosyalist SOVYET`lerle
ülesip paslasarak bölünmüs parcalanmis haritasini yeniden tamir ve tedarik
ettiginde Almanya; ilerde CiN Halk Cumhuriyetcileriyle de artik hangi yol
yöntemlerin sorunsuz zahmetsiz calisip isleyecegine iliskin coktan deneyimlerle
tecrübesi kazanilmis Yapay Zeka kivrakliginin sahibiydi.
Biz nasil nicin nerden niye ne gibi gibilerle yurttan
siladan tren tiren binip sürüklenerek
taaa buralara geldik elbetteki derin sosyolojik, ekonomik sosyal ve siyasal
mevzularin süre gele, halen süre gidenler konusudur.
Fakat alistik artik sendikayla isverenler kulübünün ayni
yüzdelige aylar günler öncesinden kafa kafaya danisikli dögüserek; aylik sonunu
maaslarin emekliden calisan her kesime
tüm bindirip cullanan ömür alici yüküyle beraber getirmenin
zorluguna ISCi kökenli bir hayatin göcebe sicilimizi zamana
yayilmis asimilasyonun yitik kayip nesillerle birlikte yasami sürekli zordan
zora sokan, her dayatilan herseyi mecburen kabule zorlayan, kalitesini ve
ücretini düsüren, coktan kendi
aralarinda alinmis kararina fabrikalarda , insaatlarda, madenlerde, belediye
cöpcülüklerinde bizi boynumuzdaki agirliktan ve asili profillerden okuyan
mesailer boyunca, taaaa ucagin kuyrugunda tabut olmaya …coktaan alistik artik.
Ve cok iyi hatirliyorum özgecmisi isaret levhasinin sirtinda
yazan; her bir orta ölcekli kasaba köy yahut sehirde benzerinin oldugu SCHWABEN
bölgesinde, dag göllerinin en büyügüne on dakka bile degil ve sehrin sanayi
mahlesinde HOLLACAUST`tan arta kalan barakalarda zilli cingirakli saatlerde calismadan uykuya
uykudan ters vardiya dönüsümlü calismaya
uyurgezer gidip gelen insanlarimizin sila hasreti ile kan -ter olmus
gelecek yarinini aradigi hic bir yerde bulamamanin pasaport günceleri ve
yurtdisi yaban yasamlari döndü dolasti.
Ve Fasist dedigine resmi dairede , yolda, fabrikada, irmak
kiyisinda, göl kenarinda, butikte, bulvarda, carsida ,eydanda, pazarda, müzede
kitapcida, tiyatroda, sinemada, bayramda, festivalde orda burda her an her
yerde; sana idda edip buyurdugu yahut seni yazip kodladigi disinda hic bir
insani deger ve dengesini layik görmeyen; sigic ve sürgün bildigi seni her
sekil eziklige layik esitligin disinda adaletsiz hukuksuz asagilayici
horlayici, dislayici, kücümseyici,
üstenci, kibirci, baskici, zorbalikla ön yargili pesin hükümlü -ister Schiller
okusun Ister Goethe`den mezun olsun ster Marks Lenin yalamis yutmus olsun-
cikar carkinin tersiysen eger, ölünceye kadar konumu statüsü belirlenip bilinen
sana yaftalanan cagrilmis enkaz kaldirma toplama irgatligini onlara göre silip temize
cikaramazsin.
Fakat tüm bu akrep sokumu iblislige ragmen yok mecalimiz
takatsiz dermansiz kimsesizligimizle bir basina yalinciplakliklarda üstelik de
ülkemizden DENIZ FENERI gibi
sahipsizligimizin cileli nafakasini sirf hirsizlayip soymaya gelen soysuz
ipsizlere ragmen dayandik, direndik, yorulduk, yiprandik ….
Ve bizden giden yillarla beraber hayatin bizi onurlandirdigi
SOSYOLOJIK gercekligimizi hic bir bagnaz yobaz kayitsiz ilgisizlige birakip
terketmeden, bizi bize emanet edenlerden aldiklarimizla ülke deger ve
kiymetleriyle beraber, bitzi her firsatta yolunacak kaz bilen soyan sömüren hirsizlayan
dislayan yok ve hice sayan burali Fasist`lere ve Ülke haydut haramisi adi
asagiliklarin yüzüne kalibina tükürürcesine bizden olma cacuklarimiza
hayatimizi adadik, canimizi verdik, gözümüz ve göz bebegimiz gibi sarilip sahip
ciktik..
Alp Daglarina gidip dönen rüzgarlarla…
Ikindide, ksama varmadan veya sabaha cikmadan tükenmis ömrün
kucagina düsüp ölmediysek eger, iki dünya arasi hayat gercegimiz, silasi yurdu
her halimizden okunan hali vakti GURBET kimligimizle, sag salim olmaya da
durmaksizin devam etmekteyiz.
Seyfi Karaca………Ocak / 23