Sanki Ilk Cemrelerde Gibi Alp Daglari 2

Fasist`e hemen hemen her saniye, her firsatta, her yerde karsilasip rastlamak mümkündür. INDO-GERMAN tarihsel gecmisini  Hindistan ötesi yüksek daglardan ve engin vadilerden sürükleyerek uzun, yoksul  ve zorlu yolculuklari ardinda koyarak Iskandinav`lar üzeri Orta Avrupaya indiklerinde soguk ve yari buzul iklimin kovaladigi siginacak yerlesik arama miladini Kavimler Göcü diye de bilinen yeryüzü topluluklarinin özdes toplumsal hikayesine benzer seyirle ROMA IMPARATORLUGU`nun kabul iznine bagliligin kiyisinda kösesinde  `Ileri Uc `muhafizlari ve karakolculari olarak cografi nufusa gecis kaydini saglayip kazanmislar Angla-Sakson`lar ve Germenler.

 

Alt basliklarinda Vandallar, Gotlar, Franklar, Saksonlar, Angillar, Burgundlar, Bavyeralilar, Firizyalilar ve Almanlar gibi soydas kabile guruplarini barindiran Germenler, icinde Etrüsk ve Kelt`leri yogurmus ve eritmis ROMA merkezli LATiN kabilesinin Normandiya`lilar ve Vikingler`le daha büyük, homojen  ve genis toplumsal karisimi yüzyillarboyu kiran savasarak en yabani acilarin büyüttügü enkazdan hayatta sasirip yerip hayrete düsürecek hicbirseyin olmayacagina;  ve akil-vicdan kabul etmez bütün herseyin mümkün olabilecegini inanip kaniksayan SOGUKLUGUN temel dayanagini - düsünme veya sorgulama yetenegi ne kadar ilerleyip gelisme saglarsa saglasin- ROMALI`lardan eksiksiz devraldigi mirasla yasam felsefesine rehber sözlügü edindi..

 

Bu yüzden de ekip bicme alanlari, sarp ve yüksek daglarla kapli  ormanlarini kökünden sökerek ancak yamacta derede düzde tarima elverisli kilmanin yollarini bulan, burdan saglanan tümüne yakin gelirini -yine kapilarinda canini vermeye hazir nöbette kul olanlar sayesinde- gösterisli,  korunakli ve erisilmez satolarinda en acimasiz ve en adaletsiz kosularda taaa ciftci ayaklanmalarina, kesiflerin artmasina  ve ticaretin gelismesine kadar ( yeni hiyararsik toplumsal yapilasmanin olusmasina kadar ) soguk iklimde mecburen tutunmanin akil fikir teknoloji  yollu üretmeden hayatta kalmanin asla mümkün olmayan gayreti geregine  kendi kabugundan her sartta disari tasip cikmaya, Roma Imparatorlugunun gelenegi  olan sömürgeci ve yayilmaci (KLONYALIST ) karakteristik özelligini de harmanlayarak sartlar ne denli iyilesir degisirse degissin kökten getirdikleri kronik kalitimin sürekli baskalarina ( yabanciya ) karsi gerek sahip oldugu maddi manevi kazanimlari gerekse kendini kabugunun altindaki disa vurulmamis asosyal gelisimsizligi her sartta icgüdüsel korku ve kaygiyla zirhlanip, kin nefret horlama dislama ön yargi ve pesin hüküm verme duygusal bozukluklariyla  korumaya alma huzursuzluguyla, bizzat kendi aralarinda karsilikli güven yoksunu  ( vertrauen ist gut, aber kontrolle noch besser ) `güvenmek evet  belki, ama kontrol olmadan asla `mantigiyla acligini bir türlü doyurup tatmin olamamis korkularla bezeli cekimserligin ve tereddütlerin tüketim bagimlisi durumundadir Germen Topluluklari Dünyasi.

 

Agirlikli olarak Orta Avrupa Merkezli güc, kuvvet, kudret, ihtiras ve ihtisam saglama ve dengeleme ugruna felaket sinirini azmis sapkinlasmis vahset dehset zulüm katliam ve cellatligin birbiri pesi ardina yasandikca alisilmis olan kücük kiyametlere bagisiklik kazanildikca SÜPER öldürme ezme ve yok etme teknigi artirilan bilimsel labaratuarlardan deney sahasi genisletildi  ve cehennem hortlatma  provasi yapildi.

Tipki Roma`lilardan devraldiklari usul icap üzere kendilerinde olmayanlari, kendilerinin hic hukuku  hakki olmayan dünya ötelerinden sorgusuz sualsiz mal mülk edinmenin hegomonyaciligi güdülerek  orali kul kurbanliklarina derdini belasini yükleyen pahadan kosulsuz itaatlilikte kalmayip keyfiyet ayari tanrisal kutsallikla özdesenlerin ölümlerden baska hic bir yasam hakkini tutumu talebi davraisi tepkisi ve deger dengesini reva görmedigi;  ve nerde ne zaman nasil buyrulursa öylece itirazsiz tepkisiz sinen susan kaderci kabullenise mahkum edildi.

 

Kib u olgu halen hazirda , Yapay Zeka teknoloji cagi katkisiyla eksilmeyip, artan kizil kiyametlerle istisnasiz tüm yeryüzünü kendi mali mülkü ve tüm yeryüzü yoksul sefillerini de kendi kulu kölesi olarak algilayip bilen hizla hükmü varligini sürdürüp devam etmektedir.

 

Yikim ardina yikim; ölüm ardina zulüm; kiyamet ardina bir baska kiyameti kopartip kovalasarak Ikinci Dünya Savasi`nin hemen sonrasinda -ister MONARSi idarelerinde olsunlar isterse Yari Baskanlik yahut tamamen Parlementer Demokrasi-  tüm örf adet ve siyasi gelenege dair yanmis yikilmis Almanya`ya  hic degilse zaman eksen odakli  enkaz altindan ölüsünü toplama deneyimini cikararak Yeni Demokrasi Ülkesi Kurma Proesi`ni gedikteki cukurdaki yeniden ayaga kalkmanin mutlak geregi ve aracisi olacagi   inancini tutturup rayina oturtmak icin KONRAD ADENAUER…savasta galip gelenlerin de karsilikli acik veren Soguk Savas diye tanimlanan Dogu-Bat Bloklasmasi zaafiyetlerini bilerek aradaki gerilimi verimli kazancin gelir kaynagina dönüstürdü. `Kein EKSPERIMENT ..!` diye bangir bangir bagirmayi bu hassas ince ve nazik durumu asla maceraperest kapilmisliklara birakmaya tahammülü olmadigina kendisiyle markalasmisligin slogani haline getirdi.

 Cünkü beyanamesi, rejimi, söylemi, sistemi, bahanesi ve düzeni ne olursa olsun, savasin toplayip yeniden savasmaya biriktirdigi karsilikli kutuplasan her yerde, illa ve mutlaka gerilimin bosalttigi iletkenlere ve aracilara ihtiyac vardi. Ikinci Dünya Savasi sonrasinin maddi manevi tam destekli Nato gücünü arkalayan; Avrupa Birligi kurulumuna lokomotiflik etmesi saglanan ve fakat ayni zamanda da ekonomik zenginligini teknolojik üstünlügünü her sekil isgalciligi aradan kaldirmaya dair Sosyalist  SOVYET`lerle ülesip paslasarak bölünmüs parcalanmis haritasini yeniden tamir ve tedarik ettiginde Almanya; ilerde CiN Halk Cumhuriyetcileriyle de artik hangi yol yöntemlerin sorunsuz zahmetsiz calisip isleyecegine iliskin coktan deneyimlerle tecrübesi kazanilmis Yapay Zeka kivrakliginin sahibiydi.

 

Biz nasil nicin nerden niye ne gibi gibilerle yurttan siladan tren tiren binip sürüklenerek  taaa buralara geldik elbetteki derin sosyolojik, ekonomik sosyal ve siyasal mevzularin süre gele, halen süre gidenler konusudur.

 

Fakat alistik artik sendikayla isverenler kulübünün ayni yüzdelige aylar günler öncesinden kafa kafaya danisikli dögüserek; aylik sonunu maaslarin emekliden calisan her kesime  tüm bindirip cullanan ömür alici yüküyle beraber getirmenin zorluguna  ISCi  kökenli bir hayatin göcebe sicilimizi zamana yayilmis asimilasyonun yitik kayip nesillerle birlikte yasami sürekli zordan zora sokan, her dayatilan herseyi mecburen kabule zorlayan, kalitesini ve ücretini düsüren,  coktan kendi aralarinda alinmis kararina fabrikalarda , insaatlarda, madenlerde, belediye cöpcülüklerinde bizi boynumuzdaki agirliktan ve asili profillerden okuyan mesailer boyunca, taaaa ucagin kuyrugunda tabut olmaya …coktaan alistik artik.

 

Ve cok iyi hatirliyorum özgecmisi isaret levhasinin sirtinda yazan; her bir orta ölcekli kasaba köy yahut sehirde benzerinin oldugu SCHWABEN bölgesinde, dag göllerinin en büyügüne on dakka bile degil ve sehrin sanayi mahlesinde HOLLACAUST`tan arta kalan barakalarda zilli  cingirakli saatlerde calismadan uykuya uykudan ters vardiya dönüsümlü calismaya  uyurgezer gidip gelen insanlarimizin sila hasreti ile kan -ter olmus gelecek yarinini aradigi hic bir yerde bulamamanin pasaport günceleri ve yurtdisi yaban yasamlari döndü dolasti.

 

Ve Fasist dedigine resmi dairede , yolda, fabrikada, irmak kiyisinda, göl kenarinda, butikte, bulvarda, carsida ,eydanda, pazarda, müzede kitapcida, tiyatroda, sinemada, bayramda, festivalde orda burda her an her yerde; sana idda edip buyurdugu yahut seni yazip kodladigi disinda hic bir insani deger ve dengesini layik görmeyen; sigic ve sürgün bildigi seni her sekil eziklige layik esitligin disinda adaletsiz hukuksuz asagilayici horlayici, dislayici,  kücümseyici, üstenci, kibirci, baskici, zorbalikla ön yargili pesin hükümlü -ister Schiller okusun Ister Goethe`den mezun olsun ster Marks Lenin yalamis yutmus olsun- cikar carkinin tersiysen eger, ölünceye kadar konumu statüsü belirlenip bilinen sana yaftalanan cagrilmis enkaz kaldirma  toplama irgatligini onlara göre silip temize cikaramazsin.

 

Fakat tüm bu akrep sokumu iblislige ragmen yok mecalimiz takatsiz dermansiz kimsesizligimizle bir basina yalinciplakliklarda üstelik de ülkemizden  DENIZ FENERI gibi sahipsizligimizin cileli nafakasini sirf hirsizlayip soymaya gelen soysuz ipsizlere ragmen dayandik, direndik, yorulduk, yiprandik ….

 

Ve bizden giden yillarla beraber hayatin bizi onurlandirdigi SOSYOLOJIK gercekligimizi hic bir bagnaz yobaz kayitsiz ilgisizlige birakip terketmeden, bizi bize emanet edenlerden aldiklarimizla ülke deger ve kiymetleriyle beraber, bitzi her firsatta yolunacak kaz bilen soyan sömüren hirsizlayan dislayan yok ve hice sayan burali Fasist`lere ve Ülke haydut haramisi adi asagiliklarin yüzüne kalibina tükürürcesine bizden olma cacuklarimiza hayatimizi adadik, canimizi verdik, gözümüz ve göz bebegimiz gibi sarilip sahip ciktik..

Alp Daglarina gidip dönen rüzgarlarla…

Ikindide, ksama varmadan veya sabaha cikmadan tükenmis ömrün kucagina düsüp ölmediysek eger, iki dünya arasi hayat gercegimiz, silasi yurdu her halimizden okunan hali vakti GURBET kimligimizle, sag salim olmaya da durmaksizin devam etmekteyiz.

 

Seyfi Karaca………Ocak / 23

( Sanki Ilk Cemrelerde Gibi Alp Daglari 2 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 6.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.