Şimdi bu resmin anlamını kim bilir ? Senden ve benden başka.
Şimdi bu hissin tınılarını kim duyabilir ? Benim ağzımdan
çıkıp sana gelmedikten sonra.
Şimdi bu notun anlamını kim bilir ? O konuşmaları bilen
bizden başka.
Zamanı yaşarken öyle yavaş ilerliyordu ki özellikle hüzün
anlarında. Bir saat bir gün gibi geliyordu. Aynı zaman içinde günler geçerken
hisler geçmiyordu. Zaman güzellikleri çabucak tüketirken elde avuçta sadece
sevgimiz , hislerimiz kalıyordu. Muhatabı karşında olmadıktan sonra içinde
tuttuğun sevginin bir önemi var mıydı ki ? Seni sen mi yapıyordu seni senden mi
ediyordu belirsiz. Günü bir şekilde geçiriyor insan peki ya gece olup da kendiyle
bir başa kalınca nasıl baş etsin insan ? İçini yakan onca duyguyla… Her
yaşanılan ilk andan mı ibaret ? Birini sevip de başka hedeflerin varken bir
arada tüm hayatı yürütebilmek varken onu bir kenara bırakıp yoluna devam
edebilmek gerçekten mümkün mü ? Sanırım öyle yoksa bir var gibi olup bir yok
gibi olmak kim ister ki birinin hayatında.
Toz pembe baktığımdan değil de dünyaya tüm gerçekliğiyle
birlikte kabul edip birini hayatıma alabilirdim. Eğitim , iş , sınavlar ve daha
birçok hayat faktörü içerisinde çaba sarf ederken birini sevip hayatımda ona da
güzelce yer verebilirdim. Her şeyi bir arada yürütebilirdim. Bazen biri kötü
giderdi bazen çoğu kötü giderdi ki seküler hayatta her şey üst üste gelirdi ama
yine de her şeye rağmen sevdiğim insanı sevmeye devam ederdim , onun varlığını
bizim varlığımızı bilerek iyi hissederdim. Ne kadar kötü şey olursa olsun ne
kadar her şey üzerime gelirse gelsin başımı sevdiğim insanın omzuna koyup
dinlenebilir sonra da devam edebilirimdim her şeye. Para , mevki , sınavlar ,
eğitim , iş vs… hepsi geçici şeyler ama yanında olan insan seninle her daim
olacak kişi. Onu yok sayıp hayatına devam ettiğinde bunları bahane edip günün ,
ayın , yılın sonunda her hedefine ulaştıktan sonra geriye dönüp bakmayacağına
emin olmak gerekir.
İnsanların sevgisini dünyadaki cehennemleriymiş gibi
hissettirmeyin. Karşınızdaki insanların fikrini almadan kendinizce kararlar alıp sonra onları uygulamak için
insanların hayatlarını çekilmez bir hale getirmeyin. Yanınızda şartlar ne
olursa olsun duran insanları madem bıraktınız umarım hedeflerinize ulaşırsınız
ki o insanları bıraktığınıza değmiş bir şeyler yapabilmiş olun. Aksi halde
sadece onlara değil sizin bir arada olabilme halinize de yazık etmiş
oluyorsunuz. Sevmek yerine , bir şeyleri beraber aşabilmek yerine yok olan o
güzel ve belki de gerçek hislerle bıraktığınız o insanların sevgisine yazık
ettikten sonra -o kişiyi belki sevmediğinizden bilinmez – belki bir gün
gerçekten siz birini seveceksiniz ama o kişi sizi sevmeyecek. İşte o zaman
dikkat edin de pişman olmayın. Mesele zaman değildir hiçbir zaman. İnsanları hayatınıza
alırken de o durumlar içerisindesiniz sevme düşünceniz yoksa kendinizi
sevdirmeyin . İnsanlara onları seviyormuş gibi davranıp yarı yolda bırakmayın.