Anılar  (Turistik)

 

Bulgaristan’a

Sınır kapısından

Aracımla giriş yapıyorum

Türkçe soruyor polis

Leblebi var mı?

Var var

Bir avuç uzatıyorum

Al buyur komşu

 

Aman ne gülüyor saflığıma

Mermi var mı? Onu soruyormuş

 

Akşama doğru

Kazasız belasız vardık

O zamanlar eski Yugoslavya

Tito var daha

 

Sınırda silahlı askerler

Aracı sağa çekin

Çektik

İnin

İndik

 

Sökmeye başladılar

Söküldü, farlar direksiyon çamurluklar

Kapı içleri koltuklar halılar

Benzin deposuna tel saldılar

 

Bir şey bulamadılar!

 

Sonra mı?

Öylece bırakıp gitti itler

Memura ne oluyor dedim

Sen gençsin dedi, araç pahalı

Uymuyor

 

Toplayın aracımı

Vaktimiz yok, kendin topla

Varmış böyle garip yetkileri

 

Münih

Cadde kalabalık

Yürüyorum acıktım

Nerede ne yenir?

Birine soracağım  

Kaç dili bilir bu millet ama

Gıcıklık olsun diye konuşmazlar

 

Başında yeşil renkli

Şapkasının yanında tüyü

Askılı kısa Bayern pantolonlu

Transistörlü radyosuyla

Geliyor palabıyıklı esmer biri

 

Teredütsüz soruyorum

Selam hemşerim

Burada ne yenir bilir misin?

 

Bilmez miyim?

Ben burada doğdum

Bilirim elbet ama tavsiyem

Paranı buralarda harcama

Gel misafirimiz ol

Bizim evde yemek çok

 

Oradan Berlin’e gittik

Otobandan

Eşim annem babam

Kara saç  kara kaş

Bir yaşında var yok

Benim büyük oğlan

 

Duvar duruyordu o zaman

Doğu ve batıyı ayıran

Batıya kaçmak ağır suçtu

Duyuyorduk haberlerde

Kaçarken sorumsuzca vurulan

 

Sınırda, girip çıkarken

Araçtan inmiyorsun

Pasaportları koyuyorsun

En az 20 metre ilerideki

Kulübeye kadar gidiyorlar

Yürüyen bantta

Sorun çıkmıyor batıdan

Doğuya geçerken

Alaycı bir gülümseme bile

Oluyor bazen


Gezdik gördük

Günübirlik gitmiştik

Hadi artık dönelim

Bu sefer

Doğudan Batıya geçeceğiz

 

Sınır çıkışı başka bir gezegen

Hiç benzemiyor girişe

Cehennemden seçme zebaniler

Sardılar etrafımızı

Birinin bile yüzünü görsen

Altına edersin

Makinalı tüfekler doğrulmuş üstümüze 

 

Ne oluyor lan!

Aman paniklemeyelim

Aracın altına aynayla bakıyor biri

 

Oğlumuza kitlendiler

Kaç saat bekledik arabada

Doğudan batıya çocuk kaçırma mı?

Ağır suç, eyvah vuracaklar hepimizi

Neyse ki oğlan kara saç kara kaş

Benzemiyor Alman’a

 

Londra’da

Picadilli’ye düştü yolumuz

Arkadaşımla loş ışıklı bir bardayız

Mini etekli bir bayan  geldi yanımıza

Oturdu aramıza

Şampanya

Şampanya içtik

Güldük, gülümsedik

 

Hesabı öderken karıştı işler

Ortadan kayboldu bayan

Zenciler sardı etrafımızı

İzbandut gibiler

Şampanya, uçak fiyatına

Ödeyeceksiniz bu parayı dediler

Ödemezseniz derinizi yüzeriz

Pasaportlarımız rehin kaldı

Bardan çıktık elçiliğe gideceğiz

Yolunmuş tavuk gibiyiz

Yürüyoruz moralsiz

 

Biri yaklaştı yanımıza

Kardeş Adana’dan mı geldiniz?

Nasıl bildiniz?

Omuzlardan

Salınarak yürüyorsunuz

 

Pasaportlarınız rehin mi kaldı?

Tevfik Abi, onların patronu

Korkmayın, gelin benimle,

Gelir birazdan pasaportlarınız

 

Amsterdam’da yürüyoruz

Türk olduğumuzu anladılar

İndirimli ot soruyorlar

 

Paris’te  

Mc Donalds yiyelim

Kasadaki genç Türkçe soruyor

Abi ! Soğanlı mı olsun?

 

Roma’da

Yeşil yanınca

Turnikeden geçip

Bankaya yalnız girdim

O zaman Roma’da

Öyle giriliyordu bankaya

İçerisi kalabalık

Para çekeceğim

ATM yok henüz

Sıram geldi

Çektim paramı vezneden

Parayı koydum cebime

Yine turnikeden geçip çıktım

Çıktığımda para yoktu cebimde

Hiç birşey farketmedim

 

İtalya’da

Cepçiler en çok bankada olurmuş

Öğreniyorum sonradan

 

Stockholm ‘de

Vitrinlere bakıyorum

Sarışın mavi gözlü biri

Çekincesiz soruyor

Kardeş, saat kaç be yav?


Danimarka’dan Almanya’ya

Sınırdan geçiyoruz

Odada gestapo bozması

Suratsız dört Alman polis

 

Ürküyorsun

Acaba yakarlar mı bizi

Allah yardımcımız olsun

İçinden dua ediyorsun

 

Güçlü bir ses şaşırtıyor

Türkçe mi?

A-aa... Ne oluyor?

Ne diyor?

 

Dayı hoşgeldin

Yolculuk nereye?

 

Macaristan’a

Giriyoruz huduttan

Türk müsünüz?

Hoş geldin Efendi

Macar Polisi Türkçe konuşuyor

 

Biz de Budapeşte’ye gideceğiz

 

Bitti gezi döndük

Kapıkuleden girdik gece

İstanbul’a yolculuk

 

Yolda polis kontrol


Sağa çektik

Komiser hoş geldiniz dedi

Hoş bulduk

Yardımcısına döndü kinaye ile

Bak, bak

“ Hoş bulduk” diyor uyanık

 

Yardımcısı koluma girdi

Kısık sesle

Abi sen de yorgunsun biz de

Oyalama bizi at ortaya üç beş

İleride çeşme var

Dur orada, elini yüzünü yıka

Dinlen, sonra  devam et yoluna

 

Atalarımız bize iş bırakmamış

Truva’ lı kadınların hatırına

Kılıçlarıyla Avrupa’yı dize getirmiş

Her yerleri çoktan şekillendirmiş...

 

Barbaros İrdelmen

06 01 2023, İstanbul

( Anılar (Turistik) başlıklı yazı Şair Baba tarafından 8.01.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.