Buğulu penceremden izlerken sisli gökyüzünü
Aklıma misafir oluyorsun Kayra.
Dudak kıvrımlarıma yerleşti yine adın.
Bir zaman sonra, sesin bölüyor hüznümü.
Sesin, ruhuma pusu kurmuş bir suç unsuru
Sesin, eylemsiz sebep intiharıma.
Kalbimin yorgun odalarında fazlalıksın ama
Hasretin paslanmış bir çivi misali mıhlandı canıma.
Sesin, bir ihtilal savaşı
Gönlümün amansız dalaşı.
Biliyorum, hep aynı acı ile meliyor yüreğim
Biliyorum, aynı kedere konu oluyor şiirlerim.
Sesin, sabrıma yüklenen ağır imtihan,
Sesin, öyle bir sancı ki;
olur olmaz kalabalıkta ömrümü kemiren.
Ayağı kırılmış atlar gibi,
can çekişiyorum aslında.
Tırnaklarım geçiyor avuçlarıma.
Bir annenin ölmüş yavrusuna özlemi gibi,
Özlüyorum seni Kayra.
Senelerce, her gün yüzleştim sensizlikle.
Hayalperest bir şaire çıktı adım.
Bu bir yenilgi, kabul;
Sensizliği taşıyamadım!
Gelemedim yokluğununun üstesinden.
Ardın sıra,
yorgun bir telaş sindi ruhuma!
Senden sonra,
kimseyi sevmedim bir daha.
Eş dost akraba seni sordular;
Ayrıldık diyemedim!
Her solukta ismini yutkundum
Halbuki ben sana meftun,
Ben sana tutkundum!
Halden anlamayan dedi:
“Aman boş ver gül geç”
Yaşamayan bilmiyor ki,
hiç kolay değildi bu süreç.
Her seste seni aramak,
her yüzü sana benzetmek var ya;
sanki, içimin dehlizinde kopardı kıyamet.
Sensizlik demek; ülkesi işgal edilmiş bir mağlubiyetti.
Sensizlik demek;
ipi boynuma geçiren teslimiyetti.
Sensizlik demek,
sükutumda uğuldayan bir vahşet.
Vakit gitmek vakti Kayra.
Örselenmiş aşkımı alıp yanıma,
Gidiyorum dünyanın en kuytusuna.
Dönüşü olmayan bir yolculuk bu;
Hayalini bile götüremem yanımda.
Kanatları prangalandı ömrümün
İstesem de, artık gelemem sana!
Hayat seni çok yorarsa
İçinden çıkamadığın bir hal olursa
Ve boğarsa dünyanın hengamesi
Olur da ararsan/
özlersen bir gün kendini;
Beni hatırla!
Seni kusursuz yaşattığım
şiirlerimi, kitaplarımı al yanına.
Ama ne olur,
dokunma odamın duvarlarına,
Onların herbiri senden bana hatıra!..
Köln