Zaman zaman iş de olsun evde olsun yürüyerek gidilmesi gereken yerler, görülmesi gereken insanlar oluyor. Çok uzun yürüyüşler sıkıcıda olabiliyor, eğer ki marş bilmiyorsanız daha daha da sıkıcıdır. Marş da yürüyüşle ne alaka demeyin.
Pazar günü markete gideceğim, aşağı yukarı iki yüz üç yüz adım var evime... Şimdi burada ne gider? En güzeli Harbiye Marşından başlayalım ''Yıldııırımlar yaraaaatannn bir ırkınnn ahvadıyız, tufanlarıııı gösterennn tarihleri yaaaadıyızzzz.'' Bir Harbiye Bir Mehter bana gidişi bitirtir. Gelirken de aynılarıyla gelirim. Ya da gelirken Dağ Başını Duman Almışı mı söylesek. Yok yahu, onun sözleri bizim ama, aslında Amerikan İzci Marşıymış o... Boş ver...
Çok kısa mesafelerde mehter bire bir. Mehterinde dolu marşı var. Ceddin deden neslin babandan başlıyor, Göktürkler, Uygurlar, Oğuz, Peçenek Türkün Savaşları geliyor akla, diye sonra başka marşa geçiyor, daha sonra daha değişik marş ... Mehter hakkında yanlış da bir kanı vardır yıllardır ''İki ileri bir geri diye.'' ki aslında bu bir yakıştırma, uydurma, geri gitme diye bir olay yok, sadece iki adımda bir vücut ile beraber sağa sola dönerek bakma var... Sağ da solda acaba tuzak kuran düşman var mı, biz davul zurna ile savaşa giderken, mesele budur.
Ama Allah var, tüylerimi diken diken eden Harbiye Marşı ile Mehter Marşı. Mehter bildiğiniz gibi Dünyanın da ilk askeri bandosudur. Cetlerimizin kudretine ihtişamına bakın, savaşa gidiyor, belki de şehit olacak, davul zurna eşliğinde göbek ata ata gidiyor. Var mı böyle bir ordu, asker? Bunu gören düşmanlar zaten bir sıfır, iki sıfır yenik başlıyor savaşa...
Marşlar bitti mi geç türkülere... Tuttur bir türkü, ondan sonra yaşat Türkü, sev Türkü... Türkülerde bitti, hadi tekrar marşlara... Başka bir aşk istemeeeeez, aşkınlaaaa, çarpaaaar kalbimiz ey vataaan göz yaşlarınnn dinsinnn yetiştik çünkü bizzzzz... Dumlupınaaaaaaar Geldik sanaaaaaaaaaa yüz sürmeye toprağınaaaa, Dumlupınar Dumlupınar ne de şirin bağların vaaaaaaaaar! Çııktıııııık açık alınlaaaaaaaaaaaaaa....
Yanımdan geçeneler de dönüp dönüp bakıyor ''Kafayı yemiş herhalde, galiba, sanırsam.'' diyorlar. Desinler, zararı yok. Kendileri marş söyleyemiyorlar ya, bana da sinir oluyorlar. İçimden yürüyüş kararı sayarım bazen, o da zevkli oluyor, ''Komando Yürüyüş Kararı sayılacak saaaaay! Bir, iki , üç dööööört, bir ki üç dört.'' Böyle gider... Tutsam birinin kolundan hadi gel birader beraber bir Harbiye Marşı kaptıralım, bir iki yürüyüş kararı sayalım desem, ''De get ihtiyar.'' deyip terslerler de sonra, neme lazım... Kendi kendime içimden sayarım...