Seveceksin

Yapacak bir şey yok,

Seveceksin….!

Henüz doğmadık günü, henüz uyanmadık güneşi

Karda buzda tipide boranda harda çölde henüz çağlayan olmadık çisilti damlasını

Henüz çiy düşümünü

Nasıl sürer savurursa savursun her ne vakit, hangi mevsim , nice devran

Eseni tozanı baharı hazanı tohumunu tomurcuğunu

Dala konan müjdeyi seveceksin

Toprakta tüten cemreleri seveceksin

Oylum oylum

Oymak oymak

Zindanda müebbet zifirde seyran yıldızlarla dolunayı seveceksin

Damda yağan karı, dağda gezen iklimi , zifirde doğan geceyi, pencereden sızan ışığı ,

Günaydın çerçisiyle çıralanan günü seveceksin

Bağda salkımlanan bahçeyi, ağaran yeşeren yeri göğü seveceksin

Yapacak bir şeyin olsun olmasın mevsim harmanı bir varmış bir yokmuş eleyip öğütürken

Henüz üstüne gül koklanmadık çiçeği de seveceksin

Başka yolu çaresi yok kekiği kızılcığı koruluğu kozalağı seveceksin

Seveceksin ,

Parçalı bulutları, bölük bölük kuşları

Suyu seveceksin, sakin maviyi, derin kırmızıyı, doya kana toprağı

Her gün her saniyesine sanki yüz yıllar çökmüş girmişcesine araya hasrete

Habersiz mektupsuz sarılıp kucaklaşmanın çırpınan müjdesi ve tutkulu kalbiyle seveceksin

Anlatması tarifsiz heyecanlarla kaplı, görüşüp kavuşmuş coşku ve sevincin

İster yolüstü çalıya dolan ister hırçın rüzgarlarda es ister nevri bulanan sağanaklarda süzül

İzi sürülmüş karanlıklarda bocalayıp durmaktansa

Sütten çıkmış veya çıkmamış kaşık olsun olmasın sürur, seveceksin..

Veya kime ne hükmü var camın önünden savuşup geçen cadelerle,

Camın arkasında püsün yasın soğuk bakışlı evlerin eşyaların

Esvaptan öte beriden uğru önü tıklım tıklım yitikler dolusu köşe bucak insansa bile kaçakta

Kapalı çarşıların dönüş büküşlerinde ve eski taş duvarların saçaklarında fellik fellik

Mercek altından koparıldığı delik deşiklikliği cisimlere büyütülmüş

Ve kafes içinde çığlıklar gibi çalınmış yoklanmış bütün kapılardan uzak ve azat

Kolyelenen gerdanlıklardaki bütün yol ayrımlarını trafiğinde tıkayan

Ve düğümlenip duran kıvrımlara kırpık kesik hayatın gerek yolu gerek yaşamın gövdesi

Yar diyar olacaksa dermanı diken , fermanı sevda, hayranı gül ..

Şimdi şöyle yapıyoruz madem mesele bu kadar ince derin nazik ve zariftir

Beklemiyor,

Bekletmiyoruz yok öyle saat buçuğa gelince, tavını devrini bulup vurunca zuhur zemberek filan falan

Mesken mahalde zamanın dengine devrin rengine ömrün arzuhaline ve çareden cerraha

Sevgili olacaksa aşk , külüne yanacaksın

Fakatsız ertesiz ivedilikle hemen acilen ve derhal

Yarasına kanayacaksın

Toprağını öpeceksin, bağrına basacak bahtına yazılacaksın

Seveceksin..

 

Seyfi Karaca…. Ocak/23

( Seveceksin başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 1/23/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu