Çalışanlar pazartesi sendromu derler.Benim kendi işim olmasına rağmen bu pazartesi günü çok sıkılmıştım.Şehri şöyle bir dolaşayım dedim.İş  saatlerinde iş yerimde olmamdan dolayı şehri gün içinde tanıyamıyordum.
Sabah işe akşam geç saatlerde eve dönüşe alışmıştım.Şehrimizi gün içinde gezeyim diye çıkmıştım.Şehir olağanüstü kalabalıktı.Gün içinden muhtelif tarihi mekanlardan fotoğraflar çektim.Şöyle sahaflara doğru çekti adımlarım.Kitaplara ilgi azalmıştı.Bunun en büyük nedeni akıllı telefonlar oldu.Zamanın büyük bölümünü insanlar mesajları okumak için harcanıyordu.Okuma kültürümüz gelişmeden akıllı telefonlar çok zarar verdi okurlara."kitap kurtları"sözü bile artık unutuldu.Gazete okurları zaten yok gibiydi.Bazı gazeteler çoktan internet medyasında yer aldılar.Matbuat kokusundan uzaklaştık.

Sahaf dükkanlarının önünde sepetler içinde beş tl ye satılan kitaplar vardı.Bunların çoğu eski klasik kitaplar ile kendi imkanlarıyla kitabını yayınlayan ama okurunu bulmayan eserlerdi.İçlerinde önemlilernde vardı .
Bir anne kızına böyle bir sepetten kitap seçiyor kızına öğüt veriyordu.
Kitabın arka kısmını oku kızım dedi.Konusunu seversen alırsın.Kitaplığın zenginleşir.İki kitap gözüme ilişti;İki şehrin hikayesi ve Oliver Twist  bunlar okunmya değer diye önerdin.Her ikisinİ ve birde kendi seçtikleri kitabı aldılar.Anne teşekkür edip uzaklaştı.

Şehrimizin en eski sahaflarından biri gizemli bir insan,her zaman tezgahın arkasında kitap ciltleri ile uğraşan bir adam.Gizemini az konuşmasından alıyor. İçerisi kitpalarla dolu.İlk girişte kitapların kokusuna eşlik eden radyosundan gelen müzik sesleri  farklı bir atmosfer veriyordu.
Arkadaşlardan duyduğum;kendine ayırdığı kitapları tezgah arkasında saklarmış.O zaman sormuştum.Bu kitapları satmıyormusunuz diye.Aldığım cevap ilginçti"onların sayfaları eksik o yüzden satmıyorum demişti..
Bu defa biri ile konuşuyordu.Çok sayıda kitap almış bir eski okurdan.Vinç ile indirmişler kitapları dördüncü kattan.O yüzden beli ağrımış tanıdığı kişiye anlatıyordu.Ben de bu ara üç adet kitap almıştım.Ama anlattığı olay beni etkilemişti.Kitapların sahibi vefat mı etmişti.Mirascılarımı satmıştı.Çok sayıda dergiler kitaplar insan yaşarken hatırası olan kitaplarından ayrılmak istemez.Satmak hiç aklına gelmez.
Bu düşüncelerle uzaklaşırken kendi kitaplarımı düşündüm.Yaşarken kitaplardan ayrılmak zordu..Kitap okurlarının mirası sanırım karşılık bulmuyor..En iyisi yaşarken tanıdığımız kitap sevenlere emanet etmek.
Kitaplar,insanlar,sahaflar..
( Kitaplar,insanlar,sahaflar.. başlıklı yazı M.Filizman tarafından 2.02.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.