Göklerin Öfkesi
" İnsanoğlu yeryüzündeki uyanışına yaratılmış olduğunu fark ederek varır. Âmâ iş burada bitmez, burada başlar.   "
 
                                                                                                                                İSMET ÖZEL
 
 
Gök yüzünde bir çatışma var.Bulutlar,fırtınalar,Güneş,aralarında ki, ahenksizliğin nedeni ne diye merak ediyorum. Önce rüzgarlar,sert,ve devamlı. esiyor. Alışılmadık toz fırtınaları var. Her rüzgar esintisi denizde dalgaların kıyıları öfkeli dövmesine sebep oluyor.Kuşlar,martılar sığınacak yerler arıyor. Âmâ rüzgarın öfkesi dinmiyor, dalgalar sert ,ve soğuk bıçak gibi keskin sahilleri dövüyor. Durmaksızın.
 
Gemiler yolcularını limana yanaştıramıyor. Uçakların uçuşlarını iptal ettiriyor.
 
Bulutlar gökte hareket halinde bir türlü yağmur olup yere inmiyor.Yıldırımlar,şimşekler şakıyor. Gök gürlüyor.Dağlarda,bir çoban çesmesinin başında büyüyen söğüt her şeyden habersiz koca gövdesine yıldırımlar düşüyor.Yaşlı söğütte koca gövde de kocaman bir oyuk, kara mı kara,neye uğradığını anlayamıyor.
 
Öfkeler dinmiyor,gökte şimşekler haritalar çiziyor,kuşlar semaları terkediyor.Herşey tabiat anadaki değişikliği hayretle, endişe ile izliyor. Durmaksızın esen rüzgarlar yoruluyor, dalgalar usananıyor,kıyıları vurmaktan, artık bulutların yağmur olup inmesi gerek.
 
Yağmur inerken yerküreye kime inatsa, sel olup taşıyor. Ne köprü,ne yol dinliyor,yıkıyor,tahrip ediyor.
 
Acaba gökte bir anlaşmazlık mı var? Neden sonra, her şey sakinleşiyor, yağmurlar yerini toprağın kokusuna bırakıyor, güneş ışınlarının ısıttığı toprağı, rüzgarlar ile toprağın kokusunu etrafa yayıyor. İşte bu koku hayatın kendisi.Farkeden bu güzelliği biliyor.
 
Anlıyoruz ki göklerin öfkesi bir zaman sonra diniyor...her şeyden habersiz. Ardında bıraktığı felaketlere sessiz..
 
 
İnsanoğlu teknolojiyi iyiye kullanmadı. Doğanın balansını bozdu. Ozon tabakası yorgan vazifesi görmüyor. Bilim adamları Ozon tabakasında delik var diyor. Bu yüzden yağmurlar sel oluyor. Eski ritmik yağışlar yok. Beraber yürüyemiyoruz yağmurlar altında. Gökkuşağı artık bize görsel şölen sunmuyor.
Çevre değişikliğinden en çok kuşlar etkilenir. Bunlardan göçmen leylek kuşları kışı ,Portekiz ve İspanyada çöplükte geçirmeye başlamışlar.1980 öncesine kadar hiçbir göçmen kuşlar  burada kalmamışlar. Kuşlardaki bu hareket ilim adamlarını araştırmaya sevk etmiş.Afrikaya her yıl göç eden leyleklerin bu hareketi üremelerini nasıl etkileyeceği kaygı veriyor.
Göç esnasında ki kuşların semada çizdiği görsel şölen artık nostalji olma yolunda. Doksan altı saat durmaksızın uçan göçmen kuşlar için çöplükte kışı geçirmek bu göç geleneklerinin unutulmasına neden olabilir.
Yağmurun eski ritmik yağışını ve romantizmini özlüyoruz. "Beraber ıslandık yağan yağmurda" romantizmi uzaklarda kalmaya başladı.

( Göklerin Öfkesi başlıklı yazı M.Filizman tarafından 2.10.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu