Orhan Veli , garip akımını başlatması ile birlikte Türk edebiyatında adından en çok bahsedilen şairlerimizden biri olması güncelliğini koruyor.
Onu daha çok şiirleri ile tanıyoruz. Edebiyat  konusunda çalışanlar daha sonra O nu  Tanin gazetesi ve Yaprak dergisinde yayımlanmış hikayelerini  ayrı bir kitapta toplayarak okuyucuya sunulmuştur.
.
Hoşgör köftecisi, Orhan Veli'nin altı öyküsü bir çeviri öyküsüyle şairin sevenlerine armağan ediliyor
Şiirleri ve öyküleri birbirinin iz düşümü gibi.Şair yine denize koşuyor. Doğada ki değişimlerin etkisinde kalıyor. Sade insanlar arasında yaşıyor..O döneme ait sosyal hayat hakkında bilgi veriyor.
"Hoşgör köftecisi" bir lokanta da başlıyor. Zamanın bir kısmını keyifle geçirir. Oraya alışır. Çalışanları ile samimi sohbetler eder.Tanımadağınız bir yere girebilir dost edinirsiniz temasını işler. "çalışan insanlar namuslu. Emekçi  dost insanlar" olarak okuyucuna anlatır.

Bir önemli öyküsü de "Baharın etkileri" bu öyküyü okurken hemen aklımıza bir şiiri geliyor.

Beni bu güzel havalar mahvetti,/Böyle havada istifa ettim Evkaftaki memuriyetimden/. Tütüne böyle havada alıştım,/ Böyle havada aşık oldum;  diye devam eden dizelerinde  yazma isteği uyanır. 
Bir taraçaya çıkar ve felsefi düşüncelere başlar. Bir şeyler yazmalıyım diye düşünür.Makale,öykü düşünceleri arasında. Realizm ve romantizm arasında insanları gözlemler. Siyasette çekinceleri olduğu anlaşılır. Gerçekleri yazmak ve yazmamak arasında bir çekince.Etiketlenme sorunu. Zamandan beri devam eden hastalığımız.Öykü sonunda bütün bunları ben uydurdum diyerek okuyucuyu şüpheye davet eder.
"İşsizlik" öyküsün de  daha çok iç dünyasını kurgulayarak bu öyküyü yazar."Bilmem ne dağında petrol işini kabul etseydim " diye söylenir.Orada muhtemel tanışma arkadaşları ile ne konuşacağını kurgular. Orada bir Erdoğan var. Ahmet Haşim'i sever.O nun ilerici bir şair olduğunu öne sürer. Âmâ Orhan Veli Nazım Hikmet'in şiirlerini beğenmektedir.
O düşünceler içinde Erdoğan'ın Ahmet Haşim hakkında fikirlerini özetleyen O belde şiirinden bir dize ile konuyu özetler;
                     "Melali olmayan bir nesle aşina değiliz"

"Denize doğru" öyküsü şöyle başlar."Bir yıl deniz görmesem hoş olurum. Hele bir de bahar gelmez mi, buram buram yosun kokusu tütmeye başlar burnumda. Bu kokuyu ilk olarak bir kara şehrinde,bir bahar sabahı,okula giderken duymuşumdur."
Bir iş görüşmesi için geldiği yer denize uzak bir görünüş mesafesindedir. Âmâ üç gün müteahhit gelmemiştir. Sonun da deniz çeker.Tozlu yolardan geçerek kıyıya varır denizin kokusunu alır.Suya dokunur. Artık burada duramaz geri dönmeye karar verirken şöyle düşünür.

"Beyaz kanatlı kuşlar ,hep çığlık çığlığa başımın üzerinde .İçimde sonsuz bir sevinç. Bağırmak istiyorum boş ver diye haykırmak istiyorum Beş liraya da boş ver"

Denizi, doğayı ,insanları seven biri için böyle sabit yerlerde kalmak O nun için imkansızdı zaten.O sever, insanları gözlemler,avare akşamlarda dolaşır şiirlerini yazardı.O avare akşamların birin de,Ankara belediyenin açtığı  çukura düşer üç gün süren yaşam mücadelesini kaybeder.
Yaşasaydı daha çok edebiyat adına eserler verecekti.Kısa hayatına çok önemli şiirler, nesir yazıları bıraktı.
O bir "garip" di ama bir döneme çığır açtı.
Üç arkadaşı ile birlikte bir bildiri yayınlarlar. Orhan Veli,Melih Cevdet Anday,Oktay Rifat Horozcu.

Edebiyat adına bir Manifesto
Şatışa sundukları kitabın üzerine"bu kitap sizlere alışagelmiş şeylerden süpheye davet edecektir"diye tarihe not düşmüşlerdir.
( Hoşgör Köftecisi Orhan Veli başlıklı yazı M.Filizman tarafından 4.10.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.