KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
Düşündüren İlkeler!
Kur’an;
Müslümanların ilkeler kitabıdır. Düşünmeye, fikir üretmeye, akıl yormaya
yönelik ayetler, “temiz toplum oluşturmak ve adam olma”yı öne çıkaran ilahi fermanlarla
doludur.
Müslüman;
düşünen, fikir üreten, beyni terleyen, dertli insandır. Toplumun derdi,
Müslümanın derdidir. Toplumla ilgilenmeyen, olumsuzluklara ses çıkarmayan,
olumlu olaylara ilgisiz kalan, bana neci tavırlar… müslümana yakışmaz. Kur’an, mıymıntı
Müslüman istemez. İnceleyin peygamberlerin hayatını; hiçbirisi bir köşeye
çekilip toplum meselelerine ilgisiz kalmamışlardır.
Kur’an; insanı
inşa eder. Bu,
“Ne olursan ol
gel,
İster kâfir,
ister putperest,
İster yüzbin
kere tövbeni bozsan da yine gel,
Bizim dergahımız
ümitsizlik dergahı değildir.” İlkesine
uygun bir hayat çizgisi içinde olmayı öğütler.
O ilkelerden bir
kaç örnek:
“Ey Rabbimiz! Bizi, inkâr edenlerin zulmüne uğratma, bizi bağışla!
Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen, mutlak güç, hüküm ve hikmet sahibisin!”
(Mümtehine/5)
“Sakın, Allah’la beraber
başka ilahlara yalvarma!” (Şuara/213)
“İnkar edenler, Allah yolundan alıkoyanlar ve
kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra peygamber’e karşı gelenler,
hiçbir şekilde Allah’a zarar veremezler. Allah, onların amellerini boşa
çıkaracaktır.” (Muhammed/32)
“Kendilerine hainlik edenleri savunma! Zira Allah,
hiçbir haini, hiçbir günahkârı sevmez!” (Nisa/107)
“Ey iman edenler! Kendilerine Allah’ın gazap ettiği,
kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen âhiretten ümitlerini
kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.” (Mümtehine/ 13)
“Onlar, ağızlarıyla Allah’ın nurunu söndürmek
istiyorlar. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah nurunu tamamlayacaktır!”
(Saff/8)
“Tevrat’la yükümlü tutulup da, onunla amel
etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın
ayetlerini inkâr eden topluluğun hali ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu
hidayete erdirmez!” ( Cum’a/ 5)
“De ki; “Eğer biliyorsanız söyleyin. Yer ve yerde
bulunanlar kime aittir?
“Allah’ın” diyecekler. “Öyleyse siz hiç düşünüp öğüt
almaz mısınız?” (Müminun/84-85)