Yollar nereye çıkar, söyle ne olur yarın?
İçim de kesilmiyor, nal sesi kısrakların !...

Bozkır çiçeği gibi, yüreğim, ürkek, titrek !
Açtım işte zamansız, isteyerek, bilerek...

Kim bilir ki önceden, düşeceği kucağı !
Toprak dokuz doğurur, bilmeden olacağı...

Sular mezar kazıcı, rüzgarlar ezber bozan,
Ağır gelirken yükü, kahrından çatlar ozan !

Teskin etmezken şimdi, gönlümü yarin hali,
Gerçeği deli fişek, ok çekiyor hayali !

Kime, nasıl söylenir? Haketmedim bunu ben,
Bekleyen kahrolurken, düşünmez çekip giden !

İçimize bir ölü, bırakırken her veda ,
Dağlar da birgün yürür, koşup gelir feryada !...

Vurur bir keskin ayaz, açık kalır gözlerin,
Kim verir hesabını, açmayan çiçeklerin ?

Bilseydim haykırırdım, bu dağdan, karşı dağa !
Kimse soru sormadı, düşerken bu toprağa...

Kızgın güneş kavurur, bulut keser rahmeti,
Görürüz de, bilmeyiz, yaşarken kıyameti !...

Sen bekle İsrafil’i, üflesin diye sura ,
Bu kadar izansızsan, bakma artık kusura !

Çekilir şey değilmiş, ömür boyu üşümek,
Yiğitlikten sayılmaz, kalktığın yere düşmek.

Hangi rüzgar savurdu, böyle seni yabana ?
Söz de sükuta erer, söylersen anlayana...

Tarif gerekmezimiş, deseler de arife,
Çal şimdi gönül senin, koy da beni bir tefe !







( Çal Şimdi başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 20.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu