Ürkek kır çiğeği boynunu bükmüş
Melul, mahzun bakar ağlar da durur
Hüzün gözyaşını içine dökmüş
Kavruk yaprakları güneşte kurur.
 
Açmışken yüzünü sevdaya, aşka
Henüz başlamıştı sevdayla meşke
"Sevda  gülşeninde bitseydim keşke"
Der, o an içini kaplar bir sürur.
 
Hasret kalmış güle, lale, sümbüle
Yanık yanık öten nazlı bülbüle
Seher yeli gönlün okşasa bile
Bir hoyrat el kırbaç olup da vurur.
 
Dağların başında bir garip çiçek
Gün gelip açıp dal, yaprak verecek
Yalnızlık hasrettir kim ne bilecek...
"Ne zaman vuslat "der köşede çürür.
 
Eserken tan yeli dağlar başında
İnler kır çiçeği yalın taşında
Gencecik kızların hilal kaşında
Bir iffet timsali çehreyi bürür.
 
Sen mahzun, ben mahzun, gönlümüz kırık
Gözümüzde bir yaş ılık mı ılık...
Dökelim gönle de bitsin ayrılık.
Varmaya menzile yürür ha, yürür...
 
nuri baş
 
( Boynu Bükük Kır Çiçeği başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 6.04.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.