Şehrin Kanatları
Çimen yeşili yaza, açarken gözlerimi,
Önce göğümü kaybettim, kaybettim ki yerimi !
Kervancılara inat, gezdirmedim yükümü,
Her şehrin kapısına, bırakırken öykümü...
Yeni seferler için, gerekir yeni kısrak,
Girerken yeni şehre, dizgini bırakarak...
Güneş aynı güneşti, ayda yoktu bir hata,
Kalabalık içinden, karışırken hayata...
Kalırken koyaklarda, bozlak ve uzunhava,
Düşmüştük yeni kente, bir Adem, bir de Havva.
Mavi nehirler yoktu, yollar vardı ışıktan,
Aşk öldü diyordular, geçilmiyor aşıktan !...
Yadelde bırakarak, sesini yalnızlığın,
Ne garip şey? Burada duyulmuyor çığlığın !
Düşerken dudağımdan, bir hasretlik busesi,
En çok özlediklerim, kuş sesi, kanat sesi...
Suları ayna yapıp, bakarken güzellere,
Kaybettiğim göğümü, yine sordum göklere...
Değişen neydi sahi ? Kalabalık ve sesmi ?
Kendim değişmesem de, değiştirdim ismimi !
Bütün kuşlar yuvada, düşlüyorken yarını,
Süslüyor ışıklarla şehir kanatlarını...
Göğsünü geçirirken, çocuklar gürültüden !
Bozkırda çekirdekler, çatlıyormuş yeniden...
(
Şehrin Kanatları başlıklı yazı
HayrettinYazcı tarafından
21.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.