Samsun gezeyim göreyim dediydim. Ora bura tepe düz Tütün
Limani ve Park derken, sevgili Atatürk ´ü sevdim kucakladim. Sonra gittim hayli
yorgunlugumu bütün kanepeleri cökmüs oturmus insanlarla doldugu tek kisilik ihtiyar, gözlüklü, solgun ceketli , boz
ylekli, terekli sapkali, ince kemerli, kumasi
kalin pantopunlu ayakkabilari toz ve bagsiz bir ihtiyarin yanina vardim cöktüm.
SElaminaleyküme gönüllü gönülsüz aleykm selam. Her ne kadar
ordan burdan gelisine güzelliklere laf acip laf olsun muhhabbet dönsün istegim
ve cabama ragmen adam put kesildi. Her ne vakit anahtar acici kelime arayisima ve konusma
girisimime daha da soguyor, dik dogruluyor, sessizligin koyusuna gömülüyor,
yanindaki market torbasini iyce tortop ederek birakmamak üzre tutamliyor, diger
elini sol bögrüne var gücüyle tutamlayip bastiriyor, diger taraftan da artik
yüzüme dogrulup bakmadigi keskin, egik, kisik ve kizgin bakislarini kenardan
kenardan üstüme bosaltiyordu.
Bu sürdü gitti bir müddet böylece. Ben konusturmaya
calistikca adam kendini toplayip benden öteye gide giye, taaa kanepeden düstü
düsecek bir yere gelince….
Birden bire hedefe bosalmaya kilitlenmis dogrultulmus bir sarjör
gibi fisek hiziyla ayaga kaklip, „ bana bak bana sefil herif…! Beni bilmyor
belleme bu numaralar bana sökmez, senin niyetin aveyla vaveyla dümen
dalevereden koynumdaki cüzdanimi madikleyip araklamanin dilinin dümeninin gayet
samimi ayaklarina yatiyorsun.. seni
hinzir seniiiii…! „ bagirdi vcagirdi ve kendinden umulmayan ceviklikle atilip caddenn
karsisindaki sehire dogru yelyepelek, ikide bir de ardina dipdiri ürkek
cidirgili tedirginlikle fir dönen bakislardan bakip calinarak kayboldu gitti.
Benimse dünyada aklima en son gelebilecek ihtimal ile, darmaduman
bos bakislar icinde parktaki kalabaliklara rastgele seyir seren serpeliginde, buz gibi kala kalmistim.
Seyfi Karaca…………Mayis / 23