ey nurun güzellik olarak
tecellisini bulduğu
ahu gözlü dilber
hayatımın hakikatı
yaşamımın gerçeği
ruhumun arzusu
yüreğimin sesi
gönlümün bütün duyguları
senin özleminle yanıp tutuşuyor
kendi gerçeğinde çaresiz perişan
boşu doluya doluyu boşa hesabı
kitapsız okumuşsun bunca sene kitabı
sevmişsin edebiyatı iyi ki sevmişsin
iyide hoşgörün nerede hor görmek niye
horlama hastalığına tutulup
haram uykularda hıçkırığa yakalanasıca
alay eder gibi dalga geçer gibi tavırların niye
defterinde yazıları silinip
kalemi yazmaz olasıca
sevmenin faturasında ferman
idam olmasa gerek
hele alay edip dalga geçmek
güzelliğinin kaprisine esir olmuş
kendisi kapris gerçeğinin alay konusu olmuş
imansızın vicdansızlığı olsa gerek
nerde gönül nerde yürek
ruh duygu his imansızın kızı
duyguda his konuşunca
palavradan anlamaz
yalanı sevmez
üç kağıtçılık sahtekarlık
ona göre olmaz
dangalaklığı beceremez
yalakalığı yapmaz
taktiği bilmez
aynı sözleri boş boş
kolay söylemez
sudan sözler boş vaadler yerine
yüreğinin varını gerçeğini anlatır
gülü rüzğarda yelde
havada nefeste koklamak
seni tatmin etmeye bilir
gülü tutup elinde avuçlarında
koklamak isteyebilirsin normaldir
ama unutma ki
gülün dikenide olduğunu
güzelliğine hiç ama hiç
cümle kurmaya çalışmıyorum
bildiğim tanıdığım ne kadar kelime varsa
hepsi bir araya gelse onu tarife
bir cümle bile çıkmaz amenna
yıldızların ötesinde ordanda inmez
buysa maksattan kastın
amma biranda olsa
aklımdan geçense yapma
öyle biri olamazsın
ben diyorum ki
malın mülkün servetin
Atalar diyor ki
böbürlenme padişahım
senden büyük Allah var
Allahın kulu
gülmek güzeldir gönülden
gönle hoş geliyorsa
öbürü diğeri
komşuya başa hesabı
sana yakışmaz
kölecioğlu diyor gülen gönlün olsun
gönle hoş gelen
olamaz karekterin gerçekle alay eden
zannetmem kişiliğin değildir
tezğah meyline giden
sen değilsin yüksek konuşup gülen
Ahmet kölecioğlu 24-11-2011