(Âşık Pir Bekir Cıla’nın verdiği ayakla)
Yayladağ’dan geldi bir meltem yeli
Pir kokusu vardı gülerek geldim.
Davetle oluşur bir duygu seli
Öğrenmiştim bunu bilerek geldim.
Şiir meclisleri dostluklar yapar
Öğrenmek isteyen ilhamlar kapar
Tesadüf gelmişse bilmem n’apar
Şairliğe namzet olarak geldim.
Herkes gibi ben de yazayım dörtlük
Kalemim nârindir istemem sertlik
Huzura yol açsın olmasın dertlik
Böylece tedbiri alarak geldim.
Şiir tamam ozan olamıyorum
Bilemeyince saz çalamıyorum
Nasrettin Hoca’yı bulamıyorum
Tuttuğu perdeden çalarak geldim.
Şair ozan dostlar meclise gelmiş
İlham bolluğu var adeta selmiş
Gönüller titreten sazdaki telmiş
Ozanda nağmeyi bularak geldim.
Sevdik Pir’i diğer erenler gibi
Sufanda’dan güller derenler gibi
Nefse karşı göğüs gerenler gibi
İlham deryasına dalarak geldim.
Behlül! Davet aldın kıymetini bil
Gönlüne tercüman söyleyen o dil
Bir damla su özün, bedeninse kil
Aslıma bir nazar kılarak geldim.