(Âşık Pir Bekir Cıla’nın şiirine nazîrem)
Gönlümü kaptırdım bir nazlı yâre
Yâre, sevdan ile, üzme demiştim.
Üzme! Dertlerime bulamam çâre
Çâresizken dudak, büzme demiştim.
Büzme! Biraz gülsen haraptır hâlim
Hâlime bakınca anlıyor âlim
Âlim gibi gör de, sen olma zâlim
Zâlim olup morâl, bozma demiştim.
Bozma morâlimi güzel gel etme!
Etme ki inatta ileri gitme
Gitme! Âşığını ölüme itme
İtmeden mezarı, kazma demiştim.
Kazma mezarımı bulursun belâ
Beladan sana da okurlar salâ
Salâyla kaybolur gözdeki elâ
Elâ gözlerini, süzme demiştim.
Süzme gözlerini olursun pişman
Pişmanlık çoğaltır çevrende düşman
Düşman duygulardan çıkmaz danışman
Danışmansız gölde, yüzme demiştim.
Yüzmek kolay değil insanız bizler
Bizler ne yaparsak melekler izler
İzlerken kusuru dünyada gizler
Kusursuzmuş gibi, gezme demiştim.
Gezerken kulluğu unutma sakın
Sakın böbürlenme tevazu takın
Takın ki Rabb’ine olasın yakın
Yakın olanlara, kızma demiştim.
Kızmak âcizliktir nefsine uyma
Uyma ki morâlmen donarak buyma
Buymamak içinse şeytanı duyma
Duyduğunu sakın, yazma demiştim.
Yazma B e h l ü l böyle, biter mi çile
Çileler âşığı getirir dile
Dili feryat eder gider menzile
Menzilde bülbülü, ezme demiştim.