Z KUŞAĞI
Y kuşağından sonra şimdi de Z kuşağı oluşacak gibi. Y kuşağını teknoloji doğurmuştu. Televizyon, DVD, bilgisayar, internet, cep telefonları işte y kuşağını doğurdu. Şimdi y kuşağının serbest hayat telakkisi ile karşı karşıyayız.
Kolay iş bulacak, az çalışacak, çok kazanacak, haram helal nedir bilmeyecek, özel arabası olacak, sürekli değiştirecek, elbiselerini yıkamacıya, yemeklerini hazır yemek şirketlerine yaptıracak, günlerini AVM’ lerde geçirecek, eğlenceden eğlenceye koşacak, içki kumar ve eroin kullanıcısı olacak, evlenmeyecek, evlense de cinsellik ön planda olacak, çabuk boşanacak, yani modern hayatın gereklerini yapacak, ve sonra ihtiyarlayacak bir huzur evinde hayatını sonlandıracak.
Peki, bu z kuşağı nerden çıktı. İşte şimdi onun ayak seslerini duyacağız. Y kuşağı 6 yaşında okula gitmişti ve bu erken yaşta bedeni zevklerin insanı olarak yetiştirildi. Z kuşağı ise 5 yaşlarında okula alındı, laik eğitimin çarklarında beyin gelişimi tamamlanmadan aile bağlarından koparıldı.
Hüdai nabit gibi bir anne babadan doğmamış, anne baba sevgisini tam idrak etmeden bireyselliğin ve çıkarcılığın kollarına atılmış zavallı bir nesil giderek bedensel zevklerin peşinde yuvarlanacak, giderek hippileşecek, zevk uğuruna yapmayacakları bir şey kalmayacak.
İşte ülkenin geleceğini yöneten gizli mihrakları işe eğitimden başlıyorlar, gizli planlarını bürokrasideki işgüzarlar eliyle yürürlüğe koymaktadırlar. Bürokrasinin elinde kukla olan hükümetler de bu korkunç plana alet olmaktadırlar. İşte ülkelerin ve milletlerin kaderi bu gizli elin hazırladığı yeni planla sinsice hazırlanmakta.
Bu gizli el ve onun hain planları bir bir yürürlüğe girmekte, 12 yıla çıkarılan zorunlu eğitim ve adeta zorunlu hale getirilmiş yükseköğretimle bu hain tuzak derinleştirilmektedir.
Kimse farkında değil ve bunca idealist kadro ve cemaatlere rağmen, onların bunca gayret ve çabalarına rağmen devlet imkân ve yetkilerini kullanan bu hain el planlarını gizlice yürütmekte, gönüllü dostları vatan hainlerinden başka düşmanlarını da kullanmaktadır.
Bu gizli plan öyle sinsice işlemekteki kimse fark etmemekte, ancak yetişen nesillerin ortaya koyduğu toplumsal facialar ortaya çıktıkça kafalara dank etmektedir.
Bağıra bağıra gelen bu toplumsal facialar iş işten geçmeden önlememekte, basiretsiz yöneticilerce fark edilememektedir. Çünkü bu faciayı kendileri hazırladılar. Birilerinin oyununa kendilerini beğenmelerinden, -kendilerine fazla güvenmelerinden dolayı bu oyuna- gelmekte, kendi elleriyle yaktıkları bu ateşin neden böyle devasa bir yangına dönüştüğünü anlayamamaktadırlar.
İşte bugün y kuşağının serbest yaşam alanı olarak seçtikleri gezi parkından dolayı yaptıklarının rejim sorunu haline geldiğini görenler acaba z kuşağı karşısında ne yapacaklar.
Bu kuşakları doğuran zihniyetin nasıl geliştiğini anlayamamaktadırlar.
İşte söylüyorum eğer bu erken eğitim inadından vazgeçilmez, ateistlerden eğitim alıp , pragmatist hazcı nesiller yetiştirmeye devam edilirse bu milletin geleceği pek de parlak görünmemektedir.
Milli ve manevi değerlere önem verdiğini her fırsatta deklare eden mukaddesatçı iktidar büyük bir gaflet uykusundadır. Bu uyuyan dev uyandırılmazsa iş işten geçecektir.
Bu alanda da geç kalınmıştır. Gizli el faaliyetini sürdürmektedir. Ülke ve ulusların kaderi bu gizli el tarafından belirlenmekte, şer güçler dünya imparatorluğunu kurmak için alabildiğine büyük adımlar atımaktadır.Bu böyle biline...
Umarım yönetici erki kısa zamanda bu yanlıştan döner. Ama nerde yöneticilerimiz kendi fikirlerini altın fikir saymaktan geri duru da bizden başka da bilenler var deyip istişareye yönelmez. Sonra da başlarına gelen belaları nereden geldiğini fark edemez.
Şaşırır, apışır, arabanın yoldan neden çıktığını anlamadan suçu ona buna atar ama yuvarlanmaktan, şarampole gitmekten kurtulamaz.
Ey yönetici erki, yanınızdaki o muhteşem yalakalardan bir an kurtulun da sizi eleştirenleri sözlerine kulak verin artık.,
Ahmet Kemalazılar Z Kuşağı
Z KUŞAĞI
Y kuşağından sonra şimdi de z kuşağı oluşacak gibi. Y kuşağını teknoloji
doğurmuştu. Televizyon, DVD, bilgisayar, internet, cep telefonları işte y
kuşağını doğurdu. Şimdi y kuşağının serbest hayat telakkisi ile karşı
karşıyayız.
Kolay iş bulacak, az çalışacak, çok kazanacak, haram helal nedir bilmeyecek,
özel arabası olacak, sürekli değiştirecek, elbiselerini yıkamacıya, yemeklerini
hazır yemek şirketlerine yaptıracak, günlerini AVM’ lerde geçirecek, eğlenceden
eğlenceye koşacak, içki kumar ve eroin kullanıcısı olacak evlenmeyecek, evlense
de cinsellik ön planda olacak, çabuk boşanacak, yani modern hayatın gereklerini
yapacak, ve sonra ihtiyarlayacak bir huzur evinde hayatını sonlandıracak.
Peki, bu z kuşağı nerden çıktı. İşte şimdi onun ayak seslerini duyacağız. Y
kuşağı 6 yaşında okula gitmişti ve bu erken yaşta bedeni zevklerin insanı olarak
yetiştirildi. Z kuşağı ise 5 yaşlarında okula alındı, laik eğitimin çarklarında
beyin gelişimi tamamlanmadan aile bağlarından koparılacak. Hüdai nabit gibi bir
anne babadan doğmamış, anne baba sevgisini tam idrak etmeden bireyselliğin ve
çıkarcılığın kollarına atılmış zavallı bir nesil giderek bedensel zevklerin
peşinde yuvarlanacak, giderek hippileşecek, zevk uğuruna yapmayacakları bir şey
kalmayacak.
İşte ülkenin geleceğini yöneten gizli mihrakları işe eğitimden başlıyorlar,
gizli planlarını bürokrasideki işgüzarlar eliyle ypürürlüğe koymaktadırlarBürokrasinin elinde kukla olan hükümetler de bu korkunç plana alet
olmaktadırlar. İşte ülkelerin ve milletlerim kaderi bu gizli elin hazırladığı
yeni planla sinsice hazırlanmakta. Bu gizli el ve onun hain planları bir bir
yürürlüğe girmekte, 12 yıla çıkarılan zorunlu eğitim ve adeta zorunlu hale
getirilmiş yükseköğretimle bu hain tuzak derinleştirilmektedir.
Kimse farkında değil ve bunca idealist kadro ve cemaatlere rağmen, onların
bunca gayret ve çabalarına rağmen devlet imkân ve yetkilerini kullanan bu hain
el planlarını gizlice yürütmekte, gönüllü dostları vatan hainlerinden başka
düşmanlarını da kullanmaktadır.
Bu gizli plan öyle sinsice işlemekteki kimse fark etmemekte, ancak yetişen
nesillerin ortaya koyduğu toplumsal facialar ortaya çıktıkça kafalara dank
etmektedir. Bağıra bağıra gelen bu toplumsal facialar iş işten geçmeden
önlememekte, basiretsiz yöneticilerce fark edilememektedir. Çünkü bu faciayı
kendileri hazırladılar. Birilerinin oyununa kendilerini beğenmelerinden,
kendilerine fazla güvenmelerinden dolayı bu oyuna gelmekte, kendi elleriyle
yaktıkları bu ateşin neden böyle devasa bir yangına dönüştüğünü
anlayamamaktadırlar.
İşte bugün y kuşağının serbest yaşam alanı olarak seçtikleri gezi parkından
dolayı yaptıklarının rejim sorunu haline geldiğini görenler acaba z kuşağı
karşısında ne yapacaklar. Bu kuşakları doğuran zihniyetin nasıl geliştiğini
anlayamamaktadırlar.
İşte söylüyorum eğer bu erken eğitim inadından vazgeçilmez, ateistlersen eğitim,
pragmatist hazcı nesiller yetiştirmeye devam ederse bu milletin geleceği pek de
parlak görünmemektedir.
Milli ve manevi değerlere önem verdiğini her fırsatta deklare eden mukaddesatçı
iktidar büyük bir gaflet uykusundadır. Bu uyuna dev uyandırılmazsa iş işten
geçecektir. Bu alanda da geç kalınmıştır. Gizli el faaliyetini sürdürmektedir.
Ülke ve ulusların kaderi bu gizli el tarafından belirlenmekte, şer dünya
imparatorluğunu kurmak için alabildiğine büyük adımlar atılmaktadır.
Bu böyle biline. Umarım yönetici erki kısa zamanda bu yanlıştan döner. Ama
nerde yöneticilerimiz kendi fikirlerini altın fikir saymaktan geri duru da
bizden başka da bilenler var deyip istişareye yönelmez. Sonra da başlarına
gelen belaları nereden geldiğini fark edemez. Şaşırır, apışır, arabanın yoldan
neden çıktığını anlamadan suçu ona bun atar ama yuvarlanmaktan şarampole
gitmekten kurtulamaz.
Ey yönetici erki, yanınızdaki o muhteşem yalakalardan bir an kurtulun da sizi
eleştirenleri sözlerine kulak veri n artık.,
Ahmet Kemal