KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
kazimozturk@yenikonya.com.tr
kazim_ozturk2016@mynet.com
semazen.net
İSRAİL’İN İHANETİ BİTMİYOR!
İSRAİL İHANETİ VE GAZZE isimli bir kitap yayınlamıştım, İsrail’in Mavi Marmara baskını sonucunda. O kitabımdan bazı kesitleri sizinle paylaşacak ve kalan bölümde düşüncelerimi aktaracağım.
2010 yılında İsrail’in, Gazze’ye
yardım konvoyuna saldırısı sırasında “Sofia” adlı gemide bulunan İsveçli yazar
Henning Mankell: “En kötü teröristin İsrail olduğunu” belirtti.
Mankell, Alman Stren dergisinde
yayımlanan röportajında;
“Terörizme inanıyorum. Bu durumda
en kötü terörist İsrail. ABD de çok sayıda terörist davranışta bulunuyor.
Teröristlerin hapse atılması lazım” ifadesini kullandı.
İsrail’in, Somalili korsanlar gibi
davrandığını ve korsanlık suçlamasıyla Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanında
yargılanabileceğini belirten Mankell;
“Eğer bir gemideysem ve aniden bir
helikopterden gemiye askerler inmeye başlarsa, kendimi savunma hakkım vardır.
Eylemciler yukarı tırmanarak helikoptere saldırmadı. Askerler insanlara zarar
vermek için aşağıya indi…”
Yukarıdaki terörist saldırı 2010
yılında Mavi Marmara’ya yapılan ve birçok insanın öldüğü İsrail saldırısıydı. O
günden bu güne ne değişti? Koskoca bir hiç!
Sadece bunlar mı? Yalnızca 2010
yılı mı? Her zaman, her fırsatta dünyayı kana bulamak için eli tetikte
beklemekte Firavun çocukları İsrail. Arkasına, ABD, İngiltere, Fransa ve diğer
terör ruhlu, vampir zihniyetli Batı devletlerini alıyor ve dur durak bilmiyor.
Amacı mı? Amacı, İslam’ı yeryüzünden kaldırmak! Yıllardır bütün çabaları bu.
Ama hakkından gelemediler ve gelemeyecekler. Zira Allah’ın nurunu söndürmek mümkün
değil.
Filistin Devletinin kuruluşu
şaibeli. Onların kafasında; “Arz-ı Mev’ud (Vaad edilmiş Topraklar) hayaliyle
ortaya attıkları ve İngiltere’nin kışkırtmasıyla 1949 yılında Batı Şeria
toprakları, Kudüs şehrinin doğu yarısı ile Nablus, Hail ve Gazze şeridi dışında
Filistin’in tamamı, İsrail’in eline geçti.
Halen İsrail devletinin sınırları
içinde kalan topraklardaki nüfus, XIX. Yüzyılın sonlarından bugüne kadar bir
yandan giderek hızlanan bir tempo ile artarken bir yandan da din ve etnik köken
bakımından büyük değişiklikler geçirmiştir. Bunda; “ARZ-I MEV’UD” düşüncesi
yatmaktadır.
Hala bu düşüncesinden vazgeçmiş
değildir. O zaman şöyle bir sonuç çıkıyor ortaya; Bütün Müslümanlar, dünyadaki
tüm İslam ülkeleri bir araya gelip, İsrail’e iyi bir ders vermek. Bu ders
verecek devletler arasına Türk Devletler Topluluğunu da dahil edince büyük bir
potansiyel oluşturmaktadır. İsrail, kaba kuvvetten anlar. Batı, zorbalık olunca
tırsar. Zira yer altı ve yer üstü kaynakların çoğu, İslam ülkeleri ve Türk
ülkelerinin elindedir. Zalim, hain, terörist İsrail’in ve ona destek olan
Batının petrol ve doğalgazını kesince feleği şaşacaktır. Yani top yekun bir
boykot yapılmalı. Kullanılan İsrail malları dahil olmak üzere.