Sesi yaklaşa dursun, delirten bu çanların,
Soluğu kesilirken bozkırda kısrakların !...

Kese dursun ayaza, dal uçlarında bahar,
Dörtyanda harakiri, sokak başı intihar !...

Kırılıyor an be an, böyle dalım budağım,
Eğilirken alnına, buz kesiyor dudağım !...

Pazarlıksız yoluna, seriyorken ömrümü,
Taşımaz kanatlarım, havalanan gönlümü !...

Gönül dediğin ne ki, üfleyince kırılır,
Namert ise talihin, düştüğü yerde kalır !...

Verin incileirimi, kandırmayın sakın ha !
Bundan böyle kapımı, çalmayasın bir daha...

Görmedin, laleler de açmıyor dağımızda,
Buzdan adamlar gezer, şimdi sokağımızda !...

Bir başına gülene, boşa demezler deli,
Kime gönül verdiysem, yurt tutuyor yadeli !...

Gizlerken suretimi, kendi ellerim ile,
Kendi söylediğime, inanmam kendim bile !

Ödlek bir kaçak gibi, nem var ise bırakıp,
Afazi yapıyorum, kendi yüzüme bakıp...

Taşa bile güvenip, dilek tutmam bir daha,
Sevseydim, elbasardım, yemin edip silaha !...

Bilmezsin, kaç kez oldu, vurulduk arkamızdan !
İnsafet de, ne olur, geçme sen kapımızdan ...







( Geçme Sen Kapımızdan başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 29.04.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.