Online Üye
Online Ziyaretçi
ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR
Adalet hem mülkün hem devletin temeli. Mülk zaten devlet demek. Çünkü devletsiz mülk olmaz, mülkiyetten bahsedilemez. Her ne hal olursa olsun adalet esastır. Vatanın var oluşu ve bekası için millet, milletin bekası için devlet zorunludur.
Devletin bekası için adalet gerek. Dicle’nin kenarında bir kurt yese bir koyunu/gelir adli ilahi Ömer’den sorar onu. Bu anlayışın hâkimiyetidir ki devleti ebed müddet ayakta tutacaktır. Aksi halde devlet zeval bulacak, vatan elden gidecek, millet kahr-u perişan olacaktır.
Bir gemide bir masum, diğerleri mücrim olsa o gemi batırılamaz. O halde bu devlet gemisinde baği olanlar ne kadar çok olsa da suçlu ile suçsuz bir tutulamaz, ispat edilememiş bir suçtan dolayı da ceza verilemez, verilmemelidir.
Bugün öyle bir ortamdayız ki it izi at izne karışmış, bazı art niyetliler bulanık suda balık avlamaya çalışmaktadır. Bunlar belki de asıl suçlu kişilerdir ve sırf mağdur yaratmak, adaleti sarsmak için afaki suçlamalarla bazı insanların eza ve cefa görmesine neden olmaktadırlar.
Devlet içerisinde yuvalanmış kripto Fetöcüler faaliyetlerini bu alana yoğunlaştırmaktadır. Ayrıca adalet camiasında hükümet karşıtı bazı kesimler bu tarz yola başvurmakta mağduriyetleri artırmaktadırlar. Bütün bu faaliyetler adalet duygusunu sarsmakta, devlete güveni azaltmaktadır.
17 Aralık’tan önce Milli eğitimle ortak sanat faaliyeti yüzünden bir sanatçı ruhlu öğretmen arkadaşım mağdur olmuş, hiçbir delil olmadığı halde mahkûm olmuş, mesleğinden edilmiştir. Suçsuzluğu anlaşılınca serbest bırakılmış ama uzun zaman görevine iade edilmemiştir.
Bu ve bu gibi örnekler az da olsa adalet duygusunu zedelemekte, mazlumlar az da olsa Allah yanında çok olacağı için, mazlumların ahı yerde kalmayacağı için bu konuya eğilmek ve gerekli hassasiyeti göstermek şarttır.
Zulüm az da olsa çoktur. Mazlum zayıf da olsa kuvvetlidir. Bir mazlumun ahı bir devleti yok edebilir. Binanın temeline konan dinamit onu yıkabilir. Bir kurt kemirerek koskoca asırlık bir ağacı yıkabilir. Bir delik bir ambarı boşaltır.
Zulm ile abad olan kahr ile berbad olur. Bu atasözü bize çok şey anlatmak durumunda değil midir?
"Zulümden sakınınız. Zira zulüm, kıyamet günü (sahibini saran) karanlıklar (olacak)dır" (Buhari, Mezâlim, 8; Tirmizi, Bir, 83).
Ebû Musa (r.a)'dan nakledildiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s); Âllah, zalime (bir müddet) mühlet verir. Onu bir defa yakaladığı vakit de, felâh vermez."
Ondan sonra da
"İşte Rabb'in, zulmeden şehirlerin (halkını) yakaladığı zaman, böyle yakalar. Çünkü O'nun yakalaması çok acı ve çok çetindir" (Hud,11/102) (meâlindeki) âyeti okunmuştur (Buhârî, Tefsir sure 11, 5; Müslim, Birr, 62; İbn Mâce, Fiten, 22)
.
Mazlumun duasından sakınınız. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur" (Buhari, Cihâd, 180)