BEKLİYOR ORDULARIN GÖZLERİ
Bekliyor orduların gözleri
Ve Âdem’in oğulları cennette
Kabil ki başkaldırdı gitti
Habil’le savaştı gitti
Nuh’un yeryüzünde bellediği
Ben o Nuh’un gemisi Nuh’un gemicisi
Nuh’un yeryüzünde beklettiği
Ben o Nuh’un işçisi gece bekçisi
Habil’le birlikteydim o kurban öncesi
Habil’in kurbanını ateşin yok ettiği
O kurbanla yok olanım ben
Habil’le öldürülen ben
Nuh’un kavmi gemiyi kirletti
Ham Sam Yasef birlikteydi
Kenanca karşı konulan inanca
Ben o inanca kurban edilen
Şimdi dillerde yükselen
Nasıl oldu da bitti bu kavmin türküsü
Yıldızlara bakınca yükselen
Dahası yokluğunda kimselerin
Dahası yoksulluğunda kimsesizlerin
Söyle ne oldu orda
Ne olduysa oldu orda
Gitti ordular yok oldu
Şit’in oğulları yürüdü
Şit dedi
Oğullarım yürüyeceksiniz atanızın izinde
Oğullarım yürüyecekseniz yürüyün Habil atanızın izinde
Gitmeyin gitmeyeceksiniz asla ve asla o isyankâr Kabil’in izinde
Bağını koparmadan inançlarından
Ve bağını koparmadan bizimle
Ve süs-
leyerek yürüyüşünü sıla-i rahimle
Gir nefsim gir o korkunç kafesin içine
Gir aslan olan nefsim gir o aslan kafesine
Kabil mi putperestliğin sürmesi ilelebet
Kabil mi batılın sürmesi ilelebet
Bilmem şimdi kim kiminle beraber
Kim kimle beraber ve kime karşı
Ve kim kafesin içinde
Ve kafes kimin içinde