KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
GAZZE, FİLİSTİN VE
MÜSLÜMANLAR
Gazze; ağlayan şehir. Gazze yıllarca İsrail’in ihanetine sahne
olmuş bir yerleşim birimi. İsrail, taş taşın üstüne koymamak, yıkımda karar
kılmak için harekete geçmiş bulunuyor. İsrail bunu hep yapıyor.
Mutlaka ama mutlaka zalimlere karşı tek yürek, tek bilek olmaya
mecburuz. Değilse kuvvetimiz, şerefimiz elden gider.
“Bunlar bir zaman bizi arkadan vurdu. Şimdi çeksinler cezalarını.
Araplara acınmaz.” Sözlerinin hiçbir tutarlılığı yoktur. Kuran bize; “bir
insanı dirilten bütün insanlığı diriltmiş, bir insanı öldüren, bütün insanları
öldürmüş olur”, “Müslüman Müslüman’ın kardeşidir.” Buyurur. Sevgili peygamberimiz de;
“Müslümanlar bir tarağın dişleri gibidir”, “birbirinize düşman olmayınız,
birbirinize kin tutmayınız, ey Allah’ın kulları kardeş olunuz” sözleriyle bu
hususta bizlere ne yapmamız, nasıl yapmamızın yolunu gösteriyor.
Dünya artık bugünkü ortamda küçük bir köy durumundadır.
Ulaşamamak, gidememek, yardım elimizi uzatamamak gibi bir durum söz konusu
değildir ve olamaz.
Yalnız şu hususu tespit etmek de yarar var; bizler Müslümanlığı
sadece sözle söylüyoruz. Uygulamamız yok. Kuranı okuyoruz ama anlamıyoruz.
Sadece okumuş olmak için okuyoruz. Okumadı demesinler, bizi tenkit etmesinler
diye laf olsun diye okuyoruz. Yaptığımız hiçbir işimiz düzgün değil. “Allah’ın
ipine sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın” diyor, bizler aksini yapıyoruz.
“zekâtınızı, sadakanızı verin” diyor, umursamıyoruz. “veren el olun”
direktifleri kulaklarımızı çınlatıyor, sağır kesiliyoruz. “Dicle’nin kenarında
bir kurt kapsa koyunu, gelir adli ilahi Ömer’den sorar onu” sözü sanki bize
söylenmemiş gibi. “Emir olunduğun gibi dosdoğru ol” ikazı bizim duygu
semtimize, düşünce dünyamıza uğramıyor!
İnsanlara el uzatmadıkça, zorda kalanlara yardım etmedikçe ne
kıldığımız namazın, ne tuttuğumuz orucun, ne gittiğimiz haccın, ne okuduğumuz
Kur’anın bize yararı olur. Böyle bir yanlışlık içinde yapılanlar ancak bize
yorgunluk verir. Onun için; “Ey iman
edenler, iman ediniz”, “Niçin yapmadığınızı söylersiniz ikazları vardır.
Bu cümleden hareketle Gazze’ye yardım seferberliği başlatan bütün
yardım kuruluşlarını tebrik ediyorum. Bu yardımların giderek daha da
çoğalmasını gönülden istiyorum. Bütün Müslüman ülkelerin bu hususta daha titiz,
daha çok destek içinde olmasını arzu ediyorum. Böylesine bir güzelliğin
başlangıç olması temennisini tekrar etmekten mutluluk duyuyorum. Hükümetimizin
ve Türkiye’deki gönüllü teşekküllerin son derece fedakâr tutumlarını takdirle
karşılıyorum.
İsrail’in; kadın,
çocuk, yaşlı, genç, hasta... demeden acımasızca yaptığı kanlı saldırıyı
kınıyor, bütün dünyanın bu ülkeye yaptırıma geçmesini bekliyorum.
Özellikle;
İslam birliğinin artık gün yüzüne çıkmasının çok yararlı olacağını düşünüyor ve
zararın neresinden dönülürse kârdır diyorum. Zaman, durma zamanı değil, zaman;
“Neme lazım”, “Bana ne”, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın”... aymazlığı
içinde bulunma zamanı hiç değil.
Artık üzerimizdeki meskenet külünü atmamız, el birliği yapmamız gerekli. Eğer
geç kalırsak yarın çok geç olacaktır. Belki de hiç yarına ulaşamayacağız.
Lanetler binlerce İsrail ve yandaşlarına.