Mutsuz bir boş sayfa davran dedi kaleme
Bakalım kim öldürecek şiirleri…
Oynak kalçalı bir romanın
Buselik makamlı dudaklarında
Akşamki kadehin kahkahası
Bir tabak gökyüzü
Bir kadeh deniz manzarası
İstanbul uçuşlu martılar
Azıcık bir sonra
Kocaman bir kim bilir
Ve ayağımın dibine kıvrılmış
Vaktim gelince beni uyandır,
Diyen bir şiir
Güz değmiş beti benzimde,
Havaleli bir yalnızlık,
Sözlerinin yuvarlandığı yokuşlar.
Yerin kulağına fısıldanmış,
Benden duymuş olmalarda
Genleşen duyguların nefesi
Bak…
Gün ölenlerle ölünmemiş bir gün
Alkış tutuyor er kişi avuçları
Laf ebelerken hatun kişiler
Yanık mı yanık ses kokularında
Akıl oynatan aksak ritimler
Ve ne halimiz varsa göreceğimiz
Meyleşen esrik gece…
Yâr bana bu mu medetin
Bu ne menem sevmece
Sultan kayığı düşlerimde
Üç çifte kürek sevda
Vebali üzerime bir müebbedin çalkantısında,
Girdap halkaları
Boyumdan büyük duygularımla yemleniyor,
Kırıntı kuşları
Ah sırrı ifşam,
Kalem parmağım, kâğıt kokum
Kozamdaki ipeğim, gülhatmim
Maviyi koyultan fırçalarımdaki gece
Tut düşümü kat düşüne
Bana bu mu medetin,
Bu ne menem bir sevmece