Yemin olsun duysalar Paris'i kıskandırır,
Bir grip modası ki sorma gitsin doktorum.
Kolda, bacakta ağrı varis'i kıskandırır,
Ağrılar bırakmıyor insan yatsın doktorum.
Yine ağıza maske kapatıp dolaşırız,
Arada bir unutup öpüşüp bulaşırız,
Diyorlar ki n'olacak buna da alışırız,
Kim ister hastalığı bana satsın doktorum.
Doktorsuz alsam desen ilaç ateş pahası,
Sağlık ocağı değil sanırsın top sahası,
Reçete yazdırmaya gerek şeytan dehası,
Kırmızı kart görmeden çile bitsin doktorum.
Kimisi der mutasyon, kimisi der korona,
Elinde vicks merhemi sür orana, burana,
Ateşin otuz sekiz, düşer mi ki yarına?
Bir de üstüne göğüs vız vız ötsün doktorum.
Ocak üstü sürekli ıhlamuru ağırlar,
Kan ter içinde kalır o yakalar bağırlar,
Karı koca evinde körler ile sağırlar,
Biri uyur öbürü nöbet tutsun doktorum.
Dişlerde garip sızı, diş etleri kanıyor,
Öksürüp aksırmaktan ciğerimiz yanıyor,
Kulaklar alev alev sanki biri anıyor,
İnsan acıyla nasıl hapı yutsun doktorum?
Mendil mendil üstüne yine de burun dolu,
Eh haliyle gıdanın yüzde doksanı sulu,
Gide gele yoruldu emin ol ayak yolu,
İster misin üstüne yatak batsın doktorum?
Geceleri artıyor hastalığın şiddeti,
Saatleri saysak da geçmiyor hiç hiddeti,
Kemiklerden ayırdı sanki her zerre eti,
Hasretle bekliyoruz şafak atsın doktorum.
Bilmem kimin oyunu bu hastalık belası,
İnsanlar kırılıyor okunuyor selası,
Kim yayar bu mikrobu gözleri kör olası,
Melun hastalık dönüp ona çatsın doktorum.
Elinde bendir ile bizim Rıza yanaşır,
Dümbeleği çalarken gelir bana bulaşır,
Der ki ağabey sana şimdi muska yaraşır,
Cin mi çarptı muskayla iyi etsin doktorum.
Her şey ne çok değişti dikenler sardı yurdu,
Şifasız hastalıklar gün geçtikçe kudurdu,
Diyorlar yüce Rabb'im bizlere akıl verdi,
Şimdi bu işe nasıl akıl yetsin doktorum.
Kul Fikret bir Hakimi yerden yere savurdu,
El enseyle yorarak künde ile devirdi,
Baktı ki pes ediyor sözü sana çevirdi,
Çektiğimiz acıyı herkes tatsın doktorum?
Mehmet Fikret ÜNALAN (Kul Fikret)
01 Şubat 2024 Saat 13.15
Güzelçamlı/Kuşadası
