Eski Yunan filozoflarından biri ‘ toplumda en yüksek gelir sahibi ile en az gelir sahibi arasında 5 kattan fazla bir fark oluşursa o toplumda huzur olmaz’ diyordu. Bu gün bu gelir farkının değil 5, 10. 20, 30, belki de 100 kat olduğu bir gerçektir.
Toplumda
gelir dağılımındaki bu adaletsizlik sonucu toplumsal olaylar,
çalkantılar, sosyal patlamalar doğaldır ve kaçınılmaz olarak karşımızda
durmaktadır. Öyleyse yöneticilerimizin bu büyük gerçeği hatırlamalarında
fayda var. Bu konuyu bilmek ve gerekli tedbirleri almak faydadan da öte
zarurettir, olmazsa olmazlardan biridir, yöneticilerin en önemli
işidir.
Bu
iş öyle savsaklanacak, ötelenecek iş değildir. Bu iş toplumun huzur ve
asayişi işin başta gelen işlerdendir. Bu görev yöneticilerin ne önemli
görevlerindendir ve en başta yapılması gereken, hayati derecede önemli
işlerdendir.
Toplumsal
kargaşanın, sokak gösterileri ve anarşinin kaynağında hep bu gelir
dağılımındaki adaletsizlik yatmaktadır. Bu adaletsizliği düzeltmek,
toplumsal adaleti sağmak huzur ve güvenin kaynağı olduğu kadar devletin
idamesi için de olmazsa olmaz işlerdendir.
‘Devlet
adaletle kaimdir’ buyurmuş büyükler.’ Zulüm ile abat olan kahır ile
berbat olur’ buyurmuşlar yine büyüklerimiz. İdareci bizzat zulüm
etmiyor, adalete riayet ediyor, işlerinde adli ilahiye riayet ediyor
ancak sosyal adaleti sağlamada, gelir dağılımındaki dengesizliği
düzeltmede başarısız oluyorsa bizzat zulüm ediyor, emaneti gereği gibi
yerine getiremiyor demektir. O halde adil bir yöneticinin yapması
gereken en önemli iş budur, asla ve asla ihmale gelmez,
getirilmemelidir.
Sosyal
adalet, ferdi adalet kadar, belki ondan da fazla önemlidir. Sosyal
adalet ve gelir dağılımındaki denge yönetimlerin baş sorunudur. Aksi
halde meydana gelecek toplumsal olayların önünü almakta başarısız
olacak, asayişin sağlanmasında güçlükler ortaya çıkacak, toplumsal huzur
ve sosyal barış ortadan kalkacak, devletin hakimiyeti sarsılacaktır. Bu
durum kötü niyetlilerin ekmeğine yağ sürecek, sinsi planlarının tıkır
tıkır yürümesini kolaylaştıracaktır.
Gelir
dağılımı sosyal adaletsizliklerle dolu olan toplumlarda her geçen gün
bir huzursuzluk baş gösterecek anarşi ve şiddet eylemleri kol
gezecektir. Bu adaletsizliğin olduğu toplumlarda sosyal patlamaların önü
alınamayacak, bu alanda başta polisiye tedbirler olmak üzere hiçbir
tedbir işe yaramayacaktır.
O
halde yöneticilerimizin yapması gereken en önemli iş bu konuyu masaya
yatırmak, işin uzmanlarını toplayarak, neler yapılması gerektiğini
öğrenmek ve en kısa ve emin yoldan gereken tedbirleri almaktır. Bu
konuda gerekirse acil eylem planları yapılarak, çıkacak karışıklıklara
önlem almak zarurettir.
Bu
gün toplumsal gelir dağılımı öyle müthiş boyutlara varmıştır ki, yüksek
gelir grupları ayrı sosyal sınıflar oluşturmuşlardır. Bu sosyal
sınıflar toplum içinde derin ayrımlar oluşturmuş, gerek yaşam stili
gerekse yaşam anlayışı bakımından derin ayrılıklara sebep olmuştur.
Toplumun en üst tabakasını oluşturan yüksek gelir grupları her yönden
topluma yabancılaşmış, toplumu aşağılamaya, hor görmeye, itelemeye
başlamışlar, onlarla toplum arasında derin uçurumlar açılmıştır.
Bu
yüksek zümre topluma yukarıdan bakmaya başlamış, halkı hiçe sayan
tavırlarıyla, halkın düşmanı haline gelmiştir. Bu yüksek zümre
demokrasiyi de hiçe sayarak, toplumda karışıklıklar çıkararak yönetim
değişikliği yapmaya yeltenecek, kendisinin sebep olduğu durumdan
faydalanarak istediği sonuçları demokrasi dışı eylemlerle elde etmeye
çalışmaktadır.
Bu
duruma bakarak diyebiliriz ki demokratik yollarla iktidara gelen
yöneticilerin yapması gereken ilk ve en önemli iş gelir dağılımını
düzeltmektir.