ÇAĞRI
Çağlara
bir çağrı İlahi güneş
Koşulmasın
diye Yaradan'a eş
Nerden
bilinecek mağara Hira
Gizlenmiş
zirveye Cebel-i Nûr’a
Fahr-i
Kainat'ın gözünün nuru
Ondan
gelen emir O’nun gururu
Allah’ın
Habibi Kula kurbanım
Yollarına
feda olanlardanım
Niceleri
can vermiştir Hakk için
Ümmete
mesajı; isyandan kaçın
Tebliğe
memurdu öksüz ve yetim
O’nu
anlamaktır bütün gayretim
Razıydım
sayısız her işkenceye
O'nunla
yürüsem tek Medine'ye
Habbab
gibi, Ammar gibi olsaydım
Ben
de, ikisinden biri olsaydım
Sürünerek
yürüseydim peşine
Zarar
gelmeseydi keşke dişine
Hakk
emriyle Medine'ye göçenler
Olmadılar
düşmanından kaçanlar
Mekke
ilk Şehirdi, Rasûl otağı
Peygamber
göç etti kaldı yatağı
Bir
gün döneceğim mutlak demişti
O'nun
yatağına Ali girmişti
Emanetler
sahibini bulmuştu
Fakat
Sürekâ da O'nu bulmuştu
Öldürmekti
O Elçiyi, niyeti
Satmış
mıydı yüz deveye rahmeti
Şanlı
Bedir, Müminlerin savaşı
Kesilmişti
Cehlin inatçı başı
Hendek’te
de muzafferdir Medine
Çıkar
Müslümanlar Mekke fethine
Sulh
olundu sonra, dökülmedi kan
Beytullah
sevindi bayram etti can
Hakk'a
teslim bütün Hicaz serteser
Bıraktı
dünyaya ölmez bir eser
Veda
Hutbesinde masum Peygamber
Adil
olun diye vermişti haber
Allah
şahit tebliğ vazifesi tam
Son
emirle görev bulmuştu hitam
Nebî
Hakk'a teslim etti ruhunu
Ümmete
bıraktı tebliğ câhını
Ravzâ
yaptı ümmet o pâk Yurdunu
Baş
tacı eyledi O’nun derdini
Duamızdır
Mevlâm bizi korusun
Bu
ayaklar yollarına yürüsün
Milyonlarca
Salât Selâmlar O'na
Nübüvvet
halkası ermişti sona.
Yanmıştı
böylece üşşâkın bağrı
Mü'min
olsun deyû âleme çağrı.
Murat
Kahraman Murâdî
8
Haziran 2001/Beykoz