Gözlerimi yumarak bir mezarın başında

Mazinin sahiline yavaş yavaş dalmışım

Bulmuşum benliğimi silik mezar taşında 

Ömrün ibret dersini sanki taştan almışım. 


Bu yürek nice nice hicranlara alıştı

İki deniz damlası okyanusta buluştu

Koca kırkbeş yıl sonra bir anafor oluştu

Zaman durdu bir anda sanki anda kalmışım. 


Dost dostunu görünce kaynayıp taştı yürek

Hatıralar canlandı dizildi öbek öbek 

Şimdi gönüllerde var sadece tek bir dilek 

Onu da Yaradana dua,niyaz bilmişim. 


Dile kolay koskoca kırkbeş yıl akıp geçmiş

Her bir yılım kanatlanıp kuş olup uçmuş

Şu benim canım dostum bu başıma bir taçmış

Mevla’nın lütfi ile yıllar sonra bulmuşum. 


Bir zamanlar çocukken şimdi birer dedeyiz

Yıllar kocattı bizi sanki kaza-zedeyiz

Gözler ağlasa bile  en güzel bir gündeyiz

Durma ağla ey gözüm seni azat kılmışım. 


Nuri Baş

Şiirin hikayesi:
Karacaahmet mezarlığına her gidişimde şair Nabi'nin mezarına uğrayıp bir fatiha okumadan geçmem. Bu sefer yine öyle oldu.Daha sonra  korona illetinden vefat eden hocamın kabrine uğradım. Ruhuna fatihalar hediye edip kendimi o aleme kaptırdım, derin bir tefekküre daldım, geriye döndüğümde telefonum çaldı. Arayan rahmetli hocamın oğluydu.O da babasının kabrini ziyaret için gelmiş benden beş dakika önce ayrılmıştı.Aziz Mahmut Hüdayi Hazretlerini ziyaretten sonra bir camide akşam namazında buluştuk. Tam 45 sene sonra iki dost sarmaş dolaş olduk. İşte bu şiir bu buluşmanın bir hatırası olarak yazıldı.

( Kırkbeş Yıl Sonra başlıklı yazı Şairi gureba tarafından 20.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.