İçimde bin bir eceyi karıştıran deniz
İlmeğinden geçiren sesimi en gür
En zehir ölmeklere çeviren
Zamanı dolduran sevinç kabında
İnci siyahından yırtmaçlarla
Gökdelenleri bağlayan sonsuzluk çağlayanları
Ey ölüm/kuşatan serçe yalnızlığı
Rüyalarımdan el eden ölü dostluklar
Aralıksız uğrayan ezber soyutlamalar
Seni ipeğe pelesenk etmiştir
Bizi özgürlüğe kundaklayan
Acılarla kutsanan yüzyılların armağanı
Gül gönderen iz bildiren yer
Gösteren kalabalıklar toplamında
İşte şu an ölüm valsi çalmakta
Geldin ve kaldırdın beni ezeli sevinç oyunlarına
Sürdürdün durdum gaddar kıvraklığınla
Bitirmedin bitirmedin o dehşet valsi
Beni sonsuzluğa sırdaş eden
Yabancılığa çeviren tanışlığa
En güç hecelerle solumaktayken sabahı
Süreğen ırmakları attın gözyaşı çağlayanlarına
Seni bir anlamda tutup çıkaran hayat
Beni alıp getirdi karanlıklarına vahşetimin
Sonra sonra sonra
Öncesiz bakışların
Sonrasız kasılmalarında
Bileylenmiş
Unutmanın yalın katmanlarında
Asılmış kalmışım gözlerinin ağına
Bir yalanına değişerek
Geçmiş ve gelecek nimetlerini
Tutunmuş kalmışım boyun damarlarına
Beni bir erdim sen bir kadın
Sen yavaşça gülen sen bir kadın
Ben katılarak ağlayan
Yıldızları kovalayan dağ eteklerinde