Saat sabahın üçü.
Penceremden süzülen ay ışığını,
Seyrediyorum,
Kafamda deli sorulan.
İnan bana,
Varlığın da yokluğunu yaşamaya,
Dayanacak gücüm kalmadı.
Uykusuz gözlerim pencerede,
ayın şavkı düşmüş bakmaya .
Doyamadığım o güzel yüzüne.
Ay güzel, sen ondan güzel,
Bu seninle son gecem sevdiğim,
Aşkınla deli divane düşeceğim yollara.
Sokak lambaların dan tel tel süzülen ışık
Ve nazlı nazlı yağan yağmur,
Kalbimdeki bu derin bitmeyen acı.
Yağmur sokağı ıslatırken benim
Gözyaşlarım,
Okşamaya kıyamadığım saçlarını
Hırpalıyor.
Bu gece son,
Artık senden ayrılıyorum.
Sen uyurken gitmeliyim ,
Bunun başka çaresi yok, biliyorum.
Uyanırsan ve ben gözlerine bakarsam
Gidemem.
Kilitlenir ayaklarım.
Kalırım olduğum yerde.
Gidemem senden bir adım ileriye.
Çaresiz yaşamak zorunda kalırım
Varlığında yaşattığın o dayanılmaz
Yokluğunu.
Ben sende bittim,
Bunu uzun zamandır biliyorum.
Sen bende bitme diye gidiyorum.
Sen uyurken son kez seni seyrettim
Uzun uzun.
Kolay olmadı inan veda etmek.
Anlatsam anlamayacaksın biliyorum.
Bu yüzden,
Seni o çok değer verdiğin gururunla
Başbaşa bırakıyorum.
Yalnızca aşkımı aldım artık senden
Gidiyorum.
Aslında bu bir veda değil
Sevdiceğim ,
Bu bir veda değil gözümün nuru.
Ben sadece bedeninden
Ellerinden, gözlerinden vazgeçiyorum.
Seni sol yanıma aldım,
Sana seninle veda ediyorum,
Hoşça kal sevdiyim,
Bu şehri ve seni terk ediyorum.
Hoşça kal.
Meryem Keskin
20.04.2024