"Aşk bile bile tutsaklıktır" Bir parfüm reklamından zihnimde kalan; aşk cinsiyet farkı gözetmeksizin tüm benliğimizi elimizden alan, aşırı melenkoli ve romantizmin uç noktasını yaşatan duygu durum bozukluğudur. Farzederiz, doğru kişidir deriz, hislerimizi kontrol edemez sonunda bu duygunun tutsağı oluruz. Hepimizin geçmişinde, bu gününde o değerli anılara ait bir şiiri, şiirleri duruma göre kitabı vardır.
Ya sanılan kişi o değilse; çöküş o zaman başlar. Ümit Kaftancıoğlunun sunduğu halk hikayeleri radyo programında "Öyle ya her âşığın bir âhı var" cümlesiyle özetlenirdi hikayeler. Bizim kuşak bilir ve beklerdi programı.
Öyle ya durum bu kadar karmaşık ve kontrol edilemiyorsa ne yapmalıyız?
Hayat o zaman bir seçime zorlar bizleri; " Aradığın kişi senin sevdiğinmi, yoksa seni seven mi doğru kişidir" Selvi boylum al yazmalım filminde vurgulanan, sorgulanan bir önermedir. Ayağı yere bastırır, gerçek bir sonuç ortaya çıkar. Çocukluğumuzda olduğu gibi istediğimiz oyuncak her zaman bizim olmayabilir.
Saygıdeğer yazarlar siz neler söylemek istersiniz?
Saygılarımla