Ayna
AYNA/M


"Utan!" Diyordu bana yüzünü ekşiterek
Utan ki; her bakışa hazdan limitim olsun
Miskinliği elinin tersi ile iterek
Utan ki; insanlardan yine ümidim olsun 


Belli ki kararlıydı; öfkesini, kinini
Suratıma haykırıp kalbimi kanatmaya
Hiç böyle görmemiştim o sırlı bedenini
Sormadan nedenini, başladı anlatmaya; 


"Siz" diyordu, "hani siz! Müslümandınız güya
Derdiniz Türk-İslamdı, ülkünüz vardı sizin
Davanızın ufkuna dardı devasa dünya
Cesaretiniz tamdı; türk/ünüz vardı sizin 


Hani onlarca yıldır zulümle semizlenen
Kahpelerin kâbusu, zalimin hasmıydınız? 
Hani her tan doğumu nal sesleri g/özlenen
Köhnemiş asrımızın Nesl-i Asım'ıydınız?


Hani; taşı toprağı şehit kokan yurdunuz
Esaret altındaki uluslara modeldi?
Hani; iti çakalı titreten Bozkurdunuz
Korku bilmezdi, "her Türk" bir dünyaya bedeldi?


Feryatlara şahitken az ötenden anbean
Yakarken yürekleri emsalsiz acı sancı
Hani her fırtınada emin olan o liman?
Îmânıyla övünen o cengâver akıncı?


Sanmayın ki yıkılan, târumâr olan bir tek
Gazze'dir ve çökerse diner bu kâbusunuz
T/uzağı sezen anlar; bilir ki asıl gerçek;
Gazze "Türk-İslam" demek; çiğnenen namusunuz! 


Henüz sözü bitmeden irkildim gelen sesle
Süzüldüm kapılardan, aynamdan kaçar gibi
Kükrüyordu on binler; bir ağızdan; hevesle!
Asrın Nemrutlarına lanetler saçar gibi; 


Mahşerî mizansene gönüllü nice insan
Kustukça öfkesini çınlıyordu yer ve gök
Farklıydı din ve diller; Gazze'ydi ortak lisan
Ne ten rengi sorundu, ne etnik yapı, ne kök


Bir şelaleydi gelen; coşkun akan... çağlayan
Talihin karasını boğar gibiydi sanki
Bir asırdan beridir kaderine ağlayan
Küskün güneş batıdan doğar gibiydi sanki


Üç maymunu oynarken Ortadoğu'lu ürkek
Garbın ehl-i vicdanı ne sağırdı ne de lâl
Kararlı ve gözü pek; kadın, erkek tek yürek
Hem Gazze diyordu hem; Filistin'e istiklâl!


Anlamını bulurken onur, insan hakları
Nezdimde, haykıranın her biri bir arslandı
Akşam karanlığında Berlin'in sokakları
Yağmurlara karışan göz yaşımla ıslandı.


Zulme öfke seliyle çağlayan o nehirden
Birliğin lezzetiydi her yudumda tadılan
"Sürüyle" yabancının yaşadığı şehirden
Bir avuç müslümandı(!) bu isyana katılan


Binlerin bir ağızdan haykırdığı "yeter!"de
Sayısız yanık yürek, sızlayan geniz vardı
Ayyaşın gözyaşıyla kükrediği o yerde
Ne cemaatten eser, ne "biz"den bir iz vardı


Manzarayı görünce, anlamıştım ki o gün
Doğru bildiğim bir şey yanlış ve  safsataymış
Kavm-i Nemrut olsa da, bir milleti topyekün
Zalim belleyip yermek; düşman görmek hataymış


Ne zaman Gazze dense gönlüm diyâr-ı sürgün
Kalemim kara bağlar gözyaşım aktığında 
Bugün olmasa bile anlarsın beni bir gün 
Başını kaldırıp da aynaya baktığında!!!


Mecit Aktürk 

( Ayna başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 11.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu