İnsan Küsünce Kime Zarar Verir ki

     Öyle değil mi sence de dostum?

     Nasıl anlayamadın efendim?

     Sen de mi beni dinlemiyorsun dostum? Sen de mi beni küstürüp terk edip gitmek istiyorsun?

     Efendim “Küsmek benim canımı acıtıyor?” demediniz mi?

     Evet dostum.

     Öyleyse bir insan canının yanacağını bildiği halde neden küser bunu anlayamadım efendim.

     Bir an sende bana kulak vermeyip terk edeceksin sandım dostum.

     Efendim bu kadar mı canınız yanıyor? Bir insan neden küstüğü insanlar için böyle dertlenir ki?

     Dostum anlatayım ama bir bardak çay koy içimiz yanarken bir bardak çay yüreğimizi ferahlatmaya yeter diye inanmak istiyorum.

     Emredersiniz efendim.

     Aslında mesele bir insana küsmek değil dostum. Bütün mesele küstüğü insana verdiği değerdir dostum.

     Nasıl yani efendim?

     Dostum bir insanın kalbi; yer ile gökyüzü arasında gidegelen yağmur damlacıkları kadar değer verdiği insanların, Hazreti İbrahim’ e karıncanın taşıdığı minicik bir su damlası kadar değer vermediğini gördüğü için okyanusların en derininden alev alarak yandığı gibi yanar dostum. Mutfağa sesim geliyor değil mi dostum.

     Efendim sesiniz iyi geliyor ama yine bir kısmı anlayamadım. Bu arada çayınız hazır buyurun efendim.

     Hangi kısmı anlayamadın dostum?

     Efendim yağmur damlacıkları dediniz ya aslında yağmur damlacıkları da minicik değil mi?

     Dostum bir yağmur damlası oluşmak için yeryüzünden bin bir zorlukla gökyüzüne çıkar ve bütün hızıyla o çok sevdiği toprağa kavuşmak için mücadele eder ya ve bunu hiç pes etmeden Dünya var oldukça sürdürür ya benim sevdiklerime verdiğim değer de geceleri rüyamda görecek kadar zahmetliyken gündüzleri onların beni bir kere bile dinlemeye tahammül etmediklerini görecek kadar da hüzünlüdür.

     Ne hissettiğinizi biraz daha anladım şimdi efendim. Ancak öyleyse neden o insanlara değer verdiniz ki?

     Dostum onlar bana çölün ortasında bir su kuyusu gösterdiler ve biz sana bu su kuyusu kadar değer veriyoruz dediler. Aslında Hazreti Yusuf gibi beni dipsiz kuyuya atacaklarını tahmin edemediğim için bu kadar değer verdim dostum.

     Peki şimdi ne düşünüyorsunuz efendim?

     Şimdiyse onlara kırıldığımı söylediğimin pişmanlığını yaşıyorum dostum.

     Neden efendim?

     Şimdi de nedense onlar kırıldığımı söyleyince çok üzülmüşler gibi hissediyorum dostum. Bu sebeple çok pişmanlık yaşıyorum.

     Efendim ya sizin kırıldığınızı umursamayıp hayatlarına eğlenerek devam ediyorlarsa?

     Sakın böyle düşünme dostum. İnsanlar bu kadar da kötü olamaz değil mi?

     Efendim biz yine Allah’ tan korkup kimsenin gönlünü kırmayalım. Belki de Allah bizi o kadar çok seviyordur ki bizi rastgele herkese sevdirmiyordur. Ne yalnızlık ne de yalancı insanlar üzmesin sizi efendim. Doğarken ağladık zaten lütfen bu gözyaşlarınız son olsun.

     Dostum bu zamana kadar ben hiç hırsız olmadım ama ben Rabbim’ in beni hırsız olmaya mecbur edecek bir sınavından geçmedim. Belki hırsız olanların kaybettiği sınavla sınanmadım. Ama tahmin ediyorum ki Rabbim beni bana değer vermeyen, kalbimi kıran insanlarla sınav ediyor. Dua et dostum kaybetmeyelim bu sınavı.

     Bütün dualarım sizinle efendim.

     Bu arada dostum seni kimse tanımıyor değil mi?

     Ben sizin iç sesinizin efendim. Merak etmeyin beni kimse tanımaz.

     Bunlar son konuşmalarımız olsun dostum.

     Tamam efendim peki şimdi ne yapacaksınız?

     Orhan Veli’ nin de dediği gibi dostum “Farzet ki bir rüzgardım esip geçtim insanların hayatından. Ya da bir yağmur, sel oldum bu insanların sokağında. Sonra toprak çekti suyumu kaybolup gittim.” İşte ben de toprağın suyunu çekmesi gibi bir gün farklı diyarların beni çekmesini bekliyorum. Hadi dostum gitmeden bir bardak daha çay koy da içelim…

Bünyamin KEKLİK

( İnsan Küsünce Kime Zarar Verir Ki başlıklı yazı bunyamin-keklik tarafından 24.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu