KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
MEVLANA’YI ANLAMAK
Bu gün Mevlana’nın aşağıya alıntıladığım şiiri üzerinde durmak
istiyorum.
“ Beri gel, daha beri, daha beri
Bu yol vuruculuk nereye dek böyle?
Bu hır-gür, bu kavga nereye dek?
Sen bensin işte, ben senim işte
Ne diye bu direnme böyle?
Ne diye aydınlıktan kaçar aydınlık, ne diye?
Topumuz bir tek olgun kişiyiz, bir tek
Ne diye böyle şaşı olmuşuz, ne diye?
Zengin yoksulu hor görür, ne diye?
Sağ soluna yan bakar, ne diye?
İkisi de senin elin, ikisi de
Peki kutlu ne, kutsuz ne?
.....
Dünyada nice diller var, nice diller
Ama hepsinde de anlam bir
Sen kapları, testileri hele bir kır
Sular nasıl bir yol tutar gider
Hele birliğe ulaş, kavgayı, hır-gürü bırak
Beri gel, daha beri, daha beri… derken yan yana, el ele, birlikte
olalım, dostluk bağlarına halel gelmesin.
Bu yol vuruculuk, bu hır gür, bu kavga nereye kadar? Gerçekten
dünya hepimize yeter. Allah, bizlere yeterli olması için yarattı bu alemi.
Neyimizi paylaşamıyoruz? Makamı mı? Mansıbı mı? Menfaatleri mi? Kavgayla, sürtüşmeyle
nereye gideceksiniz? Bunun sonu var mı? Ölen herkes sadece kefenle gidiyor öbür
aleme.
İnsanların birbirine karşı muğber oluşlarının, birbirini
çekememesinin, ayaklarının altına karpuz kabuğu koymasının, her şeyde, “Ben
olmazsam olmaz, ben yoksam yıkılsın bu dünya, ben üstün ırkım, benim
dışımdakiler insan değil, bu yüzden öldürülmeyi hak ediyorlar…” hamakatının
altında insanlıktan çıkmak, eşrefi mahlukat sırrına erememek, esfeli safilin
derekesine inmek yatar.
Baktığımız zaman anlattıklarının tamamen Kur’an ilkeleri olduğunu
görüyoruz. İşte bunun için, “Ben Kur’an’ın bendesiyim” diyor.
Mevlana, Kur’an ışığında Siyonistlerin yaptığı soykırıma temas
ediyor. Daha doğrusu dünyanın cennet olmasından yana.
Açılmamış gül iken ölümle kucaklaşır,
Susuzluğa açlığa Azrail’e yaklaşır,
Oyundan oyuncaktan anadan uzaklaşır,
Vatanda mahkumiyet Gazze’de çocuk olmak!
Mermiler bir oyuncak tank namlusu salıncak,
Fosfor zehri altında nasıl nefes alacak?
Siyonist uşağıdır bunları yapan ancak,
Ölüme teslimiyet Gazze’de çocuk olmak!
Yedi Ekim Yirmi Üçten beri yakar kâfir,
Kadın erkek katleder hanüman yıkar kâfir,
Masumları öldürür kurşunlar sıkar kâfir,
Özlenendir hürriyet Gazze’de çocuk olmak!
Hastaneye saldırdı dünyanın alçakları,
Fosfor bombası attı merhamet kaçakları,
Gökten zehir yağdırdı İsrail uçakları,
İşkence ve eziyet Gazze’de çocuk olmak!
Dünya neden suskundur, nerede Müslümanlar?
Masum çocuklarla mı dolacak bu zindanlar?
Bu acıya kim “dur” der, kimler derdini anlar?
Giderilmez acziyet, Gazze’de çocuk olmak!
Tarihe
Geçti
Kur'an
okuyunca tanırsın onu,
İsrail
zulümle tarihe geçti.
İnkârla,
fitneyle anarsın onu,
Siyonist
zalimle tarihe geçti!
Nerde
terör varsa onun eseri,
Nerde
kahır varsa onun eseri,
Nerde zehir
varsa onun eseri,
Gamla
ve cürümle tarihe geçti!
Tüm
peygamberleri öldüren onlar,
Hakka
hakikate saldıran onlar,
Çiçeği
dalında solduran onlar,
Verdiği
elemle tarihe geçti!
Gazze'de
soykırım var katliam var,
İmdat
çığlıkları ayyuka çıkar,
Mazlumun
feryadı cihanı yakar,