Bir müddet sonra kuru dallar ve sararmis yapraklar mevsimi
Yerle yeksan sonbahara, döküleceksin…
Elin tutmaz gözün görmez fehmin titreyen dallarda gazelhanci ihtiyar
Cirasini rüzgar söndürecek,
Ha geldi ha gelecek münübüsüne ecelden salinan haberle
gelmeyen münübüsün bir durak ötesine imamin kagigidir derlermis, er ya da gec
kuru deyneklere dayanip yaslanarak
Bineceksin…
O vakte kadar ekinler topragiynda pinarlarin suyunda
Salincaga bir ömür boyu cocuksun ve saklambacta körebe  
Mümkün kesilecek fitil tükenecek devir sonbahardan ayaz buza dönecek
Kuslarin göcüyle kendi masalina  harmansiz ögünsüz kalacaksin,
Vakit müddette kumluk kumsallik dalga dümendir
Henüz yazdir
Takvimlerden kirlangic kirlangica haziran temmuz agustostur madem
Gününü gün edip bostaninda baginda yaz bahcelerinin
Ne yasadinsa ordan alip götürecektir seni,
Kainat her insanda bir bakasina defter tutan masaldan gurbettir, ona ne süphe…
Herkesinki yollanmis güz postasiyla kendi kendineyse,
Hic süphesiz sen de,
Yolculugun göcebesine gurbet yazilip gideceksin
 
Seyfi Karaca……..Haziran / 24