(ey babasızlık!ölü bir denizin yetimisin)
(“ eli, eli, lema sabachtani?”)(matthew 27: 46.)
Dumanlı esrardı babam:
zamanda kırılmış anahtar gibi;
Kitlenir geçmişinin ağzına..
uçtan uca kadavra ırmak gibi,
dökülürdü geleceğin taşına..
Alkolik tohumun tarhında,
geçmişe ekilirdi sakilerce babam
şarjörlerce gözyaşı eritilir bağrıma
Ah nasıl dağıldın sela makamında?!
safkan arap atı belleyerek rüzgarı,
mahmuzlayıp süvarice binendin...
çünkü gayri maharet gelmezdi,
efkara boyanmış sakalından..
Çınar tomurcuğu fışkırır sonunda;
ekilen köküyle sarhoş topraktan..
hayatı soyunan cellat olarak:
ne zaman terfin kasırgaya babam?
yılkı atları şahlar kentin ortasına,
kumarbaz heves devşirirdi zamanda..
ganyan bültenine ricacıdır yazgısı;
azap ve merhamet dilenmezdi yazgıdan..
O dağılan dumandı dükkanda;
Yılkı atları kadar mağlup her koşuda!
sözleri rutubet,nem ve küften inşaa:
nikotin birikir elyazması kelamına...
tavaflayıp tur atardı anasonlar,
engebeden yorulmuş yüzünün yokuşunda...
mızrapsız kitap kadar eskiyen ömrünün;
önsözü pazarlanan hüznündür baba
YILKI ATLARI 2)
kusmuk ırmağı akardı deltana,
kovulmuş çınardın karanlık ormanda..
Darağcı yapıldı devrim inancınla :
Anason meyveler çürür tomurcukla..
Ağlayıp ruhunu toplardım darağcından!
alkolçiçeği damarında rakılar;
pusluca denize savrulur ...
Yırtık şapkadan maharetli kolonya
gibi uçardın ey efsunlu eczam !
Bense hatıranla harman edip gizimi;
Sığdırdım negatifi küflü fotoğrafına..
Yırtık fotoğrafta eskirken hatıralar.;
Sevinelim mi baba sığmadık ki kadraja?
ki inkarına ikram olsun diyedir:
remilden salılar çekeriz yazgıya..
velev ki piyangodan ikindi çıkmazında
Tırpanlı harmani düşer senin bahtına!
Kabuğundan mülteci yaran,
oğulsuz efkarınla kanardı çıbanla..
Vasiyetti senden kalan beylik hüzünler;
marazlı organlar, nikotinli kokular..
ve panzehirsiz zehrin efsunu kaldı bana:
Bağışla efkarına dokunamam!
Silinen vasiyet oldum sana sonunda!
Çünkü : sonbahar arifesi bezminden,
Muştulu berzaha çekip gidensin baba..
Mezarlık puhusunun gürültüsü;
Zonklayacak kederin şakağında..
bir sonbahar arifesi çığlıkla;
Mahşeri faytonla yâdıma uzaksın
bağışla baba! varlığım ızdırap yokluğuna
İndirilmiş hatim bile yok artık mezarlığında!