Sözünden Düşen Bin Fırça

Sözünden düşen bin fırça...

Pervane gibi etrafında dönüşüm hep nafile bir telaştı.

Sanki sancılarımı yeniden kurşuna dizdin hoyratça...

Hezimetim en sağır sultana ulaştı.

...ve her lisanın barış payı olmayan bir savaştı.


Bitmedi bir türlü süslü püslü heveslerin...

İki süzülüş bekledin aynı kanattan,

Aynı uykudan iki düş,

Aynı dudaktan iki gülüş...


Boyun büktüm karşında her defasında.

Her daim yaralandım;

...ama hiçbir vakit yaranamadım!..


Sözünden düşen bin fırça...

Boş bir adaydım sanki senin için sahipsiz bir denizde.

En ucuz vitrine asılmış yamalı bir cekettim.

Kusura bakma...

Mutlu sonu olmayan masalları yüzüne okuyup, sayfaları boşuna tükettim...


Nakış nakış hayalinle yazmasaydım keşke her dizeyi.

İğne gibi kanatırken ellerimi kalemim.

Zaten takdire şayan bir şiirim olmadı nazarında...

Yine de helal et hakkın varsa üzerimde.


Sözünden düşen bin fırça...

Keşke insafa gelseydin bir parça!..


...



Bazen söylenecek söz kalmayınca;

Bazen de söylenenler sözde kalınca susarsın...


İbrahim Halil MANTIOĞLU

( Sözünden Düşen Bin Fırça başlıklı yazı İbrahim Halil MANTIOĞLU (TÖVBELİ) tarafından 31.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu