AB-I HAYAT ( MEAL-İ
MÜLK )
Hükümransın Allah’ım
gücün yeter her
şeye
Çok
bağışlayansın affet muhtaç etme bir
şeye
Yarattın yeri
göğü ayırdın tabaka
tabaka
Gözse
yüzündeki görür kainata
seni baka baka
Baktıkça bak o
güzel sanata doyamazsın;
Zorlasan da
esasen hiç bir uyumsuzluk
bulamazsın
Göğe
kandilleri misket gibi saçtın; Onlarla şeytanlara sapan attın
Seni bulup bilemeyenler
için cehennemi yarattın
Orası ne
çıkmaz sokak ne dönülmez
yol ki orası
cehennem
Uğultu ki ondan
duyulur kimse bilmez
ne menem
Yandıkça yanar kanları irinle
boğar ; Çatlar patlar
öfkeden cehennem
Ulaşınca
yeni bir güruh kendine
bekçiler -uyarılmamış mıydınız sizler diye sorar
Ehli
cehennem der: İşittik isyan ettik, şimdi ise göreceğimiz hep
zarar hep zarar
Ne gördü ne duydular, hem sevdi hem korktular
işte onlara hem bağışlanma hem
yarar
Vurun açığa
yahut saklayın içinizde
fark etmez Allah bilir
Kalbinizin kalbinde
de saklasanız şüphesiz
ki Allah bulur
O
Allah ki ayaklarınızın altına
yeryüzünü seren
Haydi gezin
dolaşın rızıklanın da yine
bana dönün diyen
Göktekinin
sizi yere geçirmeyeceğinden oldunuz mu
emin
Bir de bakarsınız çalkalanır
şiddetle altınızdaki zemin
Ummadınız
mı yoksa taş taşıyan bulutlarla
rüzgar etsin ittifak
Andolsun öncekiler
gibi inkarcıların ahiri hep berbat
oldu bak
Bakın
üzerinizde kanat çırpan kuşlara nasıl
seyrediyorlar sizi
Onları havada
tutan Rahman hakkıyla görüyor
hepinizi
Ancak Rahmandır gerçek manada
kula yardımcı
Ondan
başkasından medet umar ama aldanır
inkarcı
Keserse Rahman
sizlere başka kim
rızık verip durur
Hayır nefretle
azmış, ibresi şaşmış;
aldanmış direnip durur
Şimdi söyle
düşe kalka yürüyüp yüzüstü
kapanan mı doğru yol
alan
Yoksa dosdoğru
bir yolda dimdik
ayakta mı kalan
Sizi yaratıp
vermedi mi gözler, kulaklar bıraktı mı
gönülsüz
Yeryüzünde çoğalmanıza
da fırsatlar veren o iken kaldınız şükürsüz
Bilin bir
gün insanlık sadece onun huzurunda toplanacak
Sormayın doğru
ise bu tehdit nerede
ne zaman olacak
Bilin ki o
bilgi bildirilene kadar yalnız O’ nun katında kalacak
Ummadıklarını
gördükleri zaman yakından;
düşer
inkarcıların yüzleri
O vakit
denir onlara: gördünüz mü yokluğunu
umduğunuz, isteyip durduğunuz şeyleri
Farz-ı muhal inananları
Allah helak etti
veya acıdı diyelim
Peki o
vakit inkarcıları kim koruyacak
karşısında ki azab-ı elim
O rahman ki
dünyada
ayırmaz seni - beni
Verir
çalışana esirgemez gönderir
nimetini
Biz yalnız
O’ na iman edip bıraktık
vekil
Siz apaçık
sapıttınız etmediniz tevekkül
Söyleyin kesilse
gelmese, kurusa akmasa
nasıl berbat olur
hayat
O göndermese
nereden gelir alemi pir-u pak eden ab-ı hayat
DrBT
‘’ MÜLK suresi esas
alınarak kaleme alınmıştır. Rabbim azımızı çoğa, eksiğimizi tama saya…’’